1. 26.
    -2
    bize geldiğinde ablasına çaktırmadan önüme bakıp hafif tebessüm ediyordu. Ben de bozuntuya vermiyor, eşime yakalanmaktan çok korkuyordum. Uzun bir zaman baldızımla rutin bir şekilde (eskisi gibi normal) yaşantımız devam ediyordu. Aradan uzun zaman geçti ve ikimiz de birbrimize hiçbirşey söyleyemedik. Baldız istese bile, hamleyi benim yapmam gerekiyordu, çünkü baldızım çok utangaç bir yapıya sahipti. Bir gün kaynanamlara oturmaya gitmiştik. Eşimin Boludaki amcası ameliyat olmuştu, kaynanam, “Biz 2 hafta sonra Boluya geçmiş olsuna gidecez, isterseniz siz de gelin.” dedi. Ben de işlerimin olduğunu, dilerse eşimin onlarla gidebileceğini söyledim. Eşim de kabul etti. Bu arada kayınbabam, “Pelinin Dersanesi var, o gelemez, sizin evde kalsın.” diye teklif edince, içimden bir oley çektim (Eşimin ailesi bana çok güvenir), “Tamam!” dedim. Aradadan 2 hafta geçti, Cuma günü eşim işyerinden beni aradı, “Babamlar Boluya bugünden gidelim, 2 gece kalıp Pazar günü dönelim diyor, ne yapayım?” dedi. Ben de, “Sen bilirsin, git istersen!” dedim. “Tamam, ozaman akşam Pelini Dersaneden sen alırsın!” dedi, ona da tamam dedim.
    ···
   tümünü göster