nagihan karadere

erkekler 100 metre yarışlarını beklerken adını duyduğum milli atlet.
hatalı çıkışını gördüm ne olduğunu anlayamadım, bazen koşularda atletler hazır hissetmeyince kalkıp dolanırlar ya şöyle bi', sonra tüm hazırlık baştan başlar; öyle oluyor sandım ama kırmızı kartı getirip dayadılar.
önce sinirlendim, vay efendim o kadar çalışmış oraya gitmiş, çıkışı da mı bilmiyor diye. sonra dedim ki hayatımda adını duymamışım, bundan önce neler yaptığını bile bilmiyorum, ne kadar başarılı olduğundan haberim yok, neyine sinirleniyorum ki. sözlüğe baktım 3 entry var, 3.sü zaten bugün girilmiş.
olimpiyatlara katılabildiğine göre başarılıdır değil mi dedim, baktım neler yaptığına. geçen seneden bir gümüş bir bronz madalyası var. 400 engellide derecesi gayet iyi. bugün hata yaptığında ünlü oldu, geçen sene madalya aldığında değil! önümüzdeki 4 yıl yine kimsenin umrunda olmadan madalyalar alacak büyük olasılıkla ve olur da olimpiyatlara katılırsa (32 yaşında oluyor ama) o zaman hatırlayıp dikkat kesilecek insanlar. sonra tüm hayatımız futbol olacak yine.
olimpiyata sporcu gönderirken insanların en büyük dertlerinden birisi, sporcularımızın orada oruç tutup tutmayacağıyken; sporcu kadınların giysilerinden dolayı "müslüman halka yakışır mı bu" diyenler varken; sporla ilgisi züt meme bacak olan abazalar doluyken; milli sporcuya hakaret eden, ne işe yaradığı belli olmayan cahil cühela türkücüler pohpohlanırken; başarı gelmeyince "başbakanı dinlemediler, o yüzden başarılı olamadılar" diye haber yapılırken siz daha neyin derdindesiniz? 10 saniye erken çıkmış da evden koşarak gelmiş de aslında bir önceki yarıştan orada kalmış da... en başarılı olduğumuz alan birilerinin düştüğünü görüp üstüne bir de tekme atmak, düşmedikleri zaman zaten yoklarmış gibi davranıyoruz; hiç sorun yaşamıyoruz.
sporcu devşirmekle, turnuvalara kalabalık katılmakla başarılı olunmadığını öğrenemeyeceğiz. etiyopya'dan, bulgaristan'dan yetişmiş sporcuları türk kimliğine geçirmekle nereye kadar spor başarısı kazanabiliriz ki demeyeceğiz.