0
Çocukluğu ve eğitimi [değiştir]
Einstein üç yaşında, 1882
Albert Einstein 14 Mart 1879’da Almanya’nın Ulm kasabasında dünyaya geldi.[2] 1880 yazında ailesi Münih’e taşındı.[2] Münih’te babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline Einstein yetenekli bir piyanistti.[3] Albert iki buçuk yaşındayken kız kardeşi Maja dünyaya geldi. Okula başlamadan önce konuşma zorlukları yaşıyordu, annesi ve babası kaygılanarak onu doktora zütürmüşlerdi.[4]
Dört beş yaşlarında hasta bir şekilde yataktayken babası neşelendirmek için manyetik bir pusula vermişti. Pusula ibresinin hareketini o yaşta oldukça gizemli bulmuştu ve kendisinde büyük bir merak uyandırmıştı.[5]
Hermann ve Pauline Einstein Yahudi kökenli bir çiftti fakat dindar değillerdi. [3] Dini vecibelerden daha çok çocuklarının eğitimini düşünüyorlardı. Einstein beş yaşına geldiğinde onu evlerinin yakınlarında daha iyi eğitim verdiğini düşündükleri bir Katolik Hristiyan ilkokuluna yazdırdılar.[6] Einstein okula başladıktan sonra okuldaki sıkı disiplinden ve ezberci anlayıştan rahatsız olmaya başlamıştı.[7] Ama okul ile hoşnutsuzluğuna rağmen yüksek notlar alıyordu. Birinci sınıfı atlamıştı ve çoğu dönemde sınıfında birinci olmuştu.
Einstein’ın annesi Pauline çocuklarının erken yaşta müzik ile tanışmalarını istiyordu. Pauline Albert’ı keman derslerine, kız kardeşi Maja’yı ise piyano derslerine göndermişti. Albert keman derslerine altı yaşında başladı ve on dört yaşına kadar devam etti.[8] Mozart’ın sonatlarını çok beğendi ve onları çalabilmek için tekniğini geliştirmek istedi. Sonunda iyi bir amatör kemancı olmuştu ve Mozart, Beethoven sonatları çalmaktan hoşlanıyordu.[9]
Albert dokuz buçuk yaşındayken Katolik ilkokulundan ayrıldı ve Luitpold Gymnasium’da eğitim görmeye başladı. [10] Gymnasium Antik Yunanca ve Latince’ye büyük önem veriyordu. [7] Müfredatta ayrıca modern diller, coğrafya, edebiyat ve matematik de bulunuyordu. Einstein Latince ve matematikteki keskin mantığı seviyor ve bu derslerde en yüksek notları alıyordu. Gymnasium ilkokuldan çok daha sıkı bir disipline sahipti.[4] Einstein burada otoriter öğretmenler ile sürekli çatışıyordu ve öğretmenleri Einstein’ın bağımsız, isyankar kişiliğinden hiç hoşlanmıyordu.[4]
Einstein on üç yaşında, 1893
Einstein’ın ailesi, eski bir Yahudi geleneği olarak yoksul bir öğrenciyi evlerinde yemeğe davet ediyordu.[11] Max Talmud isminde yoksul bir Yahudi üniversite öğrencisi her hafta bir akşam yemeğine katılıyordu.[4] Talmud’un ziyaretleri Einstein on yaşındayken başlamıştı ve beş yıl boyunca sürmüştü. Einstein kendisinden büyük bir üniversite öğrencisi ile konuşmaktan hoşlanıyordu ve Talmud kısa sürede Einstein’ın sıradan bir çocuk olmadığını fark etmişti. Birlikte bilim, matematik ve felsefe konuşuyorlardı.[4] Einstein on üç yaşındayken, Talmud Immanuel Kant’ın “Saf Aklın Eleştirisi” kitabını getirdi. Einsten o yaşta kitabı anlamakta hiç zorlanmamış ve okulunda sürekli Kant hakkında konuşmaya başlamıştı.[4]
Talmud Einstein’a sürekli çeşitli popüler bilim kitapları getiriyordu ve Einstein hepsini büyük bir heves ile inceliyordu.[4] Bir keresinde Talmud, Öklid’in Elemanlar kitabını getirdi.[4] Einstein kitaptaki problemler üzerinde çalışmaya başladı. Yaz bitmeden önce Einstein sadece bütün problemleri çözmek ile kalmamış, ayrıca teoremlere alternatif ispatlar da bulmuştu.
Einstein on bir yaşındayken Yahudi geleneği olarak evde din dersleri almaya başlamıştı.[8] Einstein bu dönemde büyük bir dini şevk duymaya başladı ve bütün dini vecibeleri yerine getirerek dindar olmayan ailesine örnek olmak istiyordu. Şabat günü dinleniyordu, sadece Yahudiler için helal olan gıdaları yiyordu, kendi başına dini şarkılar yazmıştı.[11] Ama Einstein’ın dini şevki uzun sürmedi. Bir yıl içerisinde okuduğu bilim kitaplarının kutsal kitaplar ile çeliştiğini gördü. Sonrasında her çeşit otoriteden kuşku duymaya başladı ve şüpheci bir tavır geliştirdi.[11]
1891 yazında Mühendis amcası Jakob kendisine bir cebir kitabı getirmişti. Einstein o yaz cebir kitabını çalışmaya karar verdi ve amcasından çözmek için problemler istedi. Einstein en zor ve karmaşık problemleri bile çözebiliyordu. O yaz, Einstein Pisagor teoreminin tekrar bir ispatını yaptı. Cebir ve geometriden sonra Einstein kalkülüse yöneldi. On altı yaşına geldiğinde kendi başına diferansiyel ve integral hesaplamaları ile analitik geometriyi öğrenmişti.[4]
1894’te Einstein’ın babası ve amcasının şirketi 14 yılın ardından iflas etti. iki aile birlikte italya’ya gitmek ve şanslarını orada denemek istediler.[2] Ailesi Albert’ın Münih’te kalıp okulunu Gymnasium’da bitirmesine karar verdi. Bu sırada Einstein on beş yaşındaydı ve liseyi bitirmesine daha üç yıl vardı. Münih’te tek başına altı ay geçirdikten sonra Einstein bunalıma girdi ve gerginleşmeye başladı. Aile doktorunu ikna ederek sinir sorunları nedeniyle kendisinin ailesinin yanında bulunması gerektiğini belirten bir rapor aldı. Einstein ailesine haber vermeden Gymnasium’dan ayrıldı ve italya’daki ailesinin yanına geldi.[12]
isviçre'deki eğitimi [değiştir]
Einstein italya’ya geldiğinde teknik olarak bir lise terk olsa da, eğitimini yarıda bırakma niyeti yoktu. Ailesine Zürih, isviçre’deki Federal Politeknik Okulu’na girmek için tek başına ders çalışacağına söz verdi. Politeknik kabul için bir lise diploması istemiyordu. Einstein’ın tek yapması gereken kabul sınavlarını geçmekti. Einstein için italya’da yaşam oldukça rahattı. Ders çalışmayı italya’yı gezmek ile birleştirdi, pek çok müze ve sanat galerisi gezdi.
Einstein Almanya’nın militarizminden ve sıkı disiplininden hiç hoşlanmıyordu, zorunlu askerlik yapmak da istemiyordu. Babasına Almanya vatandaşlığından çıkmak istediğini ve isviçre vatandaşı olmak istediğini söyledi. Babası biraz tereddüt ile onayladı ve gerekli kağıtları imzaladı. 28 Ocak 1896’da Einstein kendisini Almanya vatandaşlığından çıkaran resmi kağıtları aldı ama 1901 yılına kadar isviçre vatandaşlığını almadı. Beş yıl boyunca Einstein vatansızdı.[13]
Einstein 1895 Ekiminde Zürih’e gitti ve Politeknik’te kabul sınavına girdi. Sınava girmek için on sekiz yaş üstü olmak gerekiyordu ve on altı yaşında girebilmesi için özel bir izin almıştı.[14] Einstein babasının tavsiyesine uyarak mühendislik bölümüne başvurdu. Kabul sınavında matematik ve fizikte çok üstün dereceler aldı ama diğer bölümlerde başarısız olmuştu.[14] Politeknik’in yöneticisi Einstein’ın potansiyelini görmüştü ve onun bir isviçre lisesinde diploma alıp tekrar başvurmasını tavsiye etti. Einstein’ın ailesi Politeknik’in önerisini kabul ederek Einstein’ı isviçre’nin Aarau bölgesinde bir liseye gönderdiler.[2] Bu yıllar belki de Einstein’ın gençliğinin en güzel yıllarıydı. Zürih’ten 30 km uzaklıktaki bir köyde bulunan lise Einstein için idealdi. Saygı duyulan, açık fikirli bir öğretmen olan Jost Winteler tarafından yönetiliyordu.[4] Okulda rahat bir ortam vardı ve öğrencilerin bağımsız düşünmesi teşvik ediliyordu. Bu yaklaşım Einstein’ın kişiliğine uyuyordu. 1896’da Aarau okulunda yüksek notlar ile final sınavlarını geçti.[4]
Einstein mezun oldu ve gerekli yaştan altı ay küçük olmasına rağmen Politeknik’e kabul edildi.[2] Einstein ile birlikte yaklaşık bin yeni öğrenci o sene Politeknik’te eğitime başlamıştı. Çoğu öğrenci mühendislik okularına katılmıştı ama Einstein fiziği tercih etti. Fizik departmanı büyük ve modern bir binadaydı ve çok iyi ekipmana sahipti. Fakülte dünya standartlarındaydı. Adolf Hurwitz ve Hermann Minkowski gibi ünlü matematikçiler, Einstein’ın profesörleri arasındaydı.[15] Einstein’ın o dönemdeki yaşamı tipik bir Avrupalı üniversite öğrencisi hayatıydı. Kafeler ve barlarda uzun saatler harcıyordu. Kahve içerek arkadaşları ile bilim ve felsefe tartışıyordu. Hangi derslere odaklanması gerektiği konusunda seçiciydi. Eğer konuyu ya da profesörü beğenmiyorsa o derslere girmiyordu.[14] Politeknik’te öğrenciler dört sene boyunca sadece iki dönem sonunda sınavlara giriyordu. Bunlar dışında not kaygısı ya da yoklama kaygıları yoktu. Eintein aldığı dersler ile hiçbir alakası olmayan, sadece ilgi duyduğu kitapları çalışıyordu. Politeknik’te profesörlerin her biri araştırmacıydı ve ders kitapları yerine kendi araştırmalarını izliyorlardı. Ders notu hiç tutmayan Einstein, hayat boyu arkadaşı kalacak olan Marcel Grossman’in titizlik ile tuttuğu ders notları ile sınavları başarılı ile geçebilmişti.[16]
Tümünü Göster