güldüren fıkralar

temel para yapmak amaçlı amerika ya gider dostlar.

ama fakir bin olduğu için tabi kaçar yollarla gider amerika ya

günler geçer ve bir gün yakalanır tabi kaçak olduğu anlaşılır

tam sınırdışı edilecekken tutulduğu yerdeki adamlar buna taşak geçme amaçlı derler ki:

"temel haline acıdık elbette sen de istemezdin böyle olsun biliyoruz paraya ihtiyacın var,
sana 2 soru soracağız birini bilirsen amerkian vatandaşı olabilirsin"

temel sevinir ve kabul eder. bi umut ışığı doğmuştur.

ilk soru gelir: "kanatları var, uçarlar, ağaç dallarından çalı çöpten yuva yaparlar, yumurtlarlar. nedir bu?"

temel gayet kendinden emin tavırla "hah soruya bak tabi ki de kuş!" der.

adamlar da alaylı bi şekilde derler ki "aa kuş ama serçe mi bıldırcın mı karga mı leylek mi. ayrıntılı cevap vermleliydin cevabın geçersiz."

temel "olsun" diye geçirir içinden ve ikinci soruyu talep eder.

ikinci soruyu sorarlar: "solungaçları vardır suda yaşarlar insanlar onları avlayıp yer. nedir bu?"

temel "balık!" diye yapıştırıverir. adamlar aynı bin ifadeyle "aa balık ama levrek mi çipura mı palamut mu alabalık mı.. olmaz öyle bu cevap da geçersiz sınırdışı edileceksin" deler.

temel hiç bozuntuya vermeden pekala ben de size bi soru sormak istiyorum der. adamlar şaşkın bakışlarla kabul ederler.

temel der ki: "iç dudakları olur dış dudakları olur. sulusu vardır kurusu vardır biz erkekler onu çok severiz öpülür yalanır dünyanın en güzel şeyidir. nedir bu?"

adamlar "aah hadi ama dostum biz amerikalılar her gün bununla beraberiz zaten bize böyle küçük düşürücü sorular sorma tabi ki de am'" deyince temel der ki:

"yahu am ama ananın amı mı bacının amı mı ebenin amı mı hangi am"