0
bi defa şunu herkes kabul eder mi beyler:
eğer ortada herhangi bir din veya tanrı söz konusu olmasaydı, bilinen en büyük güç evren (veya -ileri fizik ile- evrenler) ve doğa olacaktı.
öyle değil mi? sanırım aramızda buna hayır diyen çıkmayacaktır, çünkü insan, doğanın bir paçasıdır ve doğa yaratıcıdır. kendi kendine ürer, devam eder, süreklilik içerir, kendi kendini kodlar, doğal seleksiyon yapabilir. dolayısıyla yaratır.
peki olay nerde kopar?
olay "bunlar burda nasıl varoldu?" sorusuyla kopar.
matematik bilimine göre sonsuzluk ve olasılık kavramlarını anlayabilmek adına küçük bir örnek verelim:
bir daktilo alalım, daktilomuzun sonsuz sayıda kağıt stoğu olsun. daktilomuzun başına herhangi bir canlı koyalım (maymun, kedi, köpek ve ya insan). bu canlı rastgele olarak sürekli daktilonun tuşlarına basmaya başlasın ve canlımıza sonsuz zaman verelim. şimdi buraya dikkat! matematiğe göre, hazırladığımız bu koşullarda, daktilonun başındaki canlı sonsuz zaman içerisinde eninde sonunda "adam fawer'ın olasılıksız adlı kitabı"nı yazacaktır! bu bir bilimdir ve bu gerçektir. (bu örnek okan bayülgen'e çıkan ismini şu an hatırlayamadığım bir üni. öğretim görevlisi matematikçi tarafından verilmiştir.)
şimdi burda da mantığımız devreye girmektedir:
"atom altı parçacık -> atom -> molekül -> hücre -> doku -> canlı -> insan" gibi kaba bir sıralama yapıyorum. bu bir sistemdir. şimdi ben diyorum ki, bu akışı (öğeleri, sistemleri, olguları) benim bu zamana kadar hiç görmediğim, ne ve nasıl olduğunu bilmediğim, insan mı hayvan mı bitki mi enerji mi ne olduğunu bilmediğim, bir bilinç bir varlık bir "şey" yapmış olmalı.
peki bilim nerede? bilim hala heryerdedir!!
bilirsiniz, bilimin temeli felsefedir. felsefenin ise birçok tanımı vardır. ben kabaca düşünmek, sormak, üzerine kafa yormak, cevap aramak olarak tanımlıyorum. bilim bir disiplindir, kabaca, felsefenin branşlara ayrılmış halidir. dolayısıyla bilim halen vardır ve bütün bu sistemleri (ve yukarda saydıklarımı da) incelemeye devam etmektedir. higgs bozonunu bulduk, belki higgs'in altında 30 tane daha parçacık bulabiliriz? daha da ileri gidicez.
özetle: bu iki konu aslında birbiriyle çelişmemekte, tek fark insan düşüncesinden doğmaktadır. kimisi bu sistemlerdeki bilincin kendiliğinden var olduğuna inanır, kimisi asla bilinemeyeceğine, kimisi de bir yaratıcının var olup onun yarattığına inanır. bilim ise (önceki entry'imde de söylediğim gibi), kendi disiplini gereği bu düşüncelere girmeden araştırma ve deney yaparak kendini uygular ve ilerler.
not: okumaya üşenenler, üşendim panpa dahi yazmasın, yükselen seviyemizi düşürmesin, gibtirsin gitsin yeni capsler @2 ler arasın.
Tümünü Göster