1. 1.
    +9 -6
    oradaki kelimenin yanlış tercüme edilmesinden kaynaklanan bir durum var ortada. ayetin aslı şöyle:

    4/34 : "... Sadakatsizlik ve iffetsizliklerden çekindiğiniz kadınlara önce öğüt verin, yataklarında yalnız bırakın, nihayet onları bulundukları yerden uzaklaştırın"

    yani en son çare olarak "dövmek" değil. "uzaklaştırmak" tavsiye edilir.

    hz muhafazid hiçbir eşine bir kere bile el kaldırmamışken kuran'da böyle bir tavsiye olabilir mi?

    edit: (alıntıdır)

    Ayette ; sadakatsizlik ve iffetsizlik yapmalarından korkulan kadınlar için, kocaya sıra ile tatbik edilmek üzere üç yaptırım önerilmektedir. 1) Eşinize önce öğüt verin 2) Eğer birincisi fayda vermiyorsa, yataklarında yalnız bırakın yani onlarla cinsel ilişkiye girmeyin. 3) Her iki uygulamadan da netice alınmıyorsa, daha etkili olarak onları bulundukları mahalden uzaklaştırıp başka bir yerde oturmaya mecbur edin. Kur'ân'ın gayesi; toplumun çekirdeğini teşkil eden aileyi sağlamlaştırmak, yuvanın bozulmasını önlemektir. işte bu üçüncü yaptırımda müfessirler arasında fadribuhünne ifadesinin anlamında anlaşmazlıklar çıkmış, bazı müfessirler (bu kelime genel manası icabı dövün anlamındadır) tezini savunmuştur.

    Ayetteki fadribuhünne ifadesi, Arapça'da yirmiye yakın manası bulunan darb kelimesinden türeyen bir emirdir. Kur'ân'da darb kelimesi aşağıdaki ayetlerde kullanılmıştır. Darb: Örnek verme, örneklerle anlatma. (Örnek olarak bk. ibrahim 24, Nahl 75 - 76, Rûm 28) Gezip dolaşma, seyahat etme (bk. Nisa 94, Maide 106). Yol açma (bk. Tâhâ 77). Uzaklaştırma, uzakta tutma (bk. Zühruf 5). Mühürleme, damgalama, tıkama (bk. Bakara 61, Kehf 11). Yüze ve sırta vurma(bk. Enfal 50, muhafazid 24). Elle vurma (bk. Saffat 93). Boyun ve parmakları vurup uçurma (bk. Enfal 12). Bir aletle (sopa v.s.) vurma (bk. Bakara 60, Araf 160, Şuara 63, Sad 44).

    işte görüldüğü gibi birçok manası bulunan darb kelimesi, bu ayette uzaklaştırma anlamında kullanılmıştır. Peygamber Efendimizin de uygulamaları aynı yöndedir. Eğer burada sözcük dövün olarak algılansa, o zaman eş iffetsizlik fiilini işlemeden şüphe üzerine kocadan dayak yemiş olacaktı ki, böyle bir yaptırım Kur'ân'ın evrenselliği ve adalet ilkeleri ile bağdaşamazdı. Kur'ân'da dövme cezası ( Nûr 24/2) ; ister kadın ve ister erkek olsun, ancak dört şahitle ispatlanarak kesinleşmiş zina suçuna verilmiştir.
    (Bkz. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk - islâm Nasıl Yozlaştırıldı - Say: 341-348).

    alın size kanıt.
    ···
   tümünü göster