1. 76.
    +1
    Bizim bölüm başkanımız saat 16:00 gibi yanımıza geldi,
    +"Gençler 5-10 dakika işim var daha sonra birlikte bir şeyler yapalım bugün. Diğer günler herkes istediği yeri gezer."

    Boynumuz kıldan ince hesabı adamın işinin bitmesini beklemeye başladık. işi bittiğinde saat 18:30'du beyler. o adamı orada iki buçuk saat beklemiştik. Aslında ben Betül'e ya boş ver şunları kaçalım şuradan kafamıza göre gezelim dediğimde "... başımızı derde sokmayalım istersen" tepkisi almıştım, haklıydı da. Adamla inatlaşmaya ne gerek vardı ki.

    Önce metro, sonra tramvay yolculuğu ile istanbul Üniversitesi'nin bulunduğu mevkiye (Beyazıt olması lazım, ismini tam hatırlayamadım nedense) geldik. Bizim hoca hadi burada inelim geze geze Eminönüne gider balık-ekmek yer dağılırız dedi. O balık ekmek yiyoruz diyor ben ise kafaları yiyorum beyler. Çünkü benim planım Bebek sahilinde takılmaktı o gece. Hocanın yanına yavaşca yanaşıp;

    "Hocam biz acıktık, Eminönü'ne geçiyoruz. Orada bekleriz sizi." dedim ve sorun yok cevabını aldım. Bizde tramvaydan inmeyip Eminönü'ne kadar gittik. Oturduk yine bir yere. Bizimkileri beklemeye başladık. Geldiklerinde saat 23:30'du. Sabır taşı denilen şey bende çoktan çatlamıştı. Yaklaşık 20 kişi o zaman için tek alkolsüz olan yer oturup muhabbet etmeye başladılar. Biz dışarıda oturup devam ettik keyfimize. Gruba katılmadık. Saat 23:50'de dayanamadım ve yanlarına gittim.
    ···
   tümünü göster