1. 51.
    0
    inançsızlaşan 3. Sayfa

    Gerçekten bugüne kadar neye bağlı olduğumu bir düşündüm. Tanrının olmadığını düşünemiyorduk. Tanrısız bir hayatı kabul edemiyorduk. iyiliklerimiz yapmacıkmış meğerse. Sadece sevap kazanmak için iyilik yapıyormuşuz. içimizdeki iyi duyguları tamamiyle dine hapsetmişiz. Kötü bir şey aklımıza geldiği zaman kendimizden değilde tanrıdan utanıyormuşuz. Ne kadar acı bir yüzleşmeydi bu benim için. Bir yıkımdı, bir devrimdi. Devrimler acı ve zor olur. Tarih de bunu gösteriyor. Ama her devrimin sonunda güzel şeyler de oluyor. Böyle hissediyordum işte iyiliklerimizin, kötülüklerimizin dünyevi olduğunu anladım. Anladım ki dünyadan başka bir yerde adalet yok. Bu yüzden dünyevi adaleti yaratmak gerek. Aslında bu düşüncelerim siyasi bir yöne de kayıyordu. Adalet, eşitlik, insan hakları vs.
    Bir süre böyle devam etti hayatım. Araştırmalarıma devam ettim. Düşünmeye de . En önemli şeyin düşünce olduğunu çok iyi kavramıştım. Ve bir düşünce dünyaya nasıl yayılır anlamaya çalıştım. Bir insan bir düşünceye sahipse ve bir kişiye bile anlatmışsa o düşünce artık bir silah olmuş olabilirdi. Tabii aklımdaki bu devrim bir çok şeyi beraberinde getiriyordu.

    Araştırmalarımı evrim, yaratılış gibi olaylar üzerine kurmadım aslında. Neden bilmiyorum çünkü her şey zaten göz önündeyi açıklama gerekmiyordu. Neden varlığının ispatı olmayan bir şeyin yokluğunu ispatlamaya çalışıyoruz ? Bana şimdi Tanrının olmadığını kanıtla deseler ; "Hangi tanrı ?" derim. Çok basit yani. Aklı olan herkes bunu kavramada zorluk çekmez normalde ama dinin ve dogmaların etkisi burda başlıyor işte. Din aklımızı öylesine ele geçirmiş ki ne düşüneceğimize o karar veriyor. Sen düşünme diyor ben zaten açıkladım onu. Sen düşünme diyor o zaten bende var ben onu açıkladım. Sen benim gibi düşün. Başka bir şey düşünme diyor. işte bu yüzden "Din düşüncenin önündeki en büyük engeldir."

    Bir yandan ise insanlara bunu nasıl ispatlayacağımı ve beyinlerinde ki o düşünce engelleyici mekanizmayı nasıl kıracağımı düşünüyordum. Din öyle bir çıkmazdı ki çok zorlanıyordum. Bu mekanizma nasıl kırılabilir ? Ve insanlara hiçbir şey açıklamaya zorunlu olmadığımı düşündüm. Aslında insanların sadece düşünmesi lazımdı. Çok mu zordu onlar için düşünmek. Ama onlara da kızamıyordum böyle bir sistemde insanların para kazanıp evlerini geçindirmeye bile zor zamanları oluyor. Adam bi de oturup bunları mı düşünecek. Din zaten bunun için bir ihtiyaç işte Marx'ın sözü burda yine devreye giriyor ;

    "Din halkın afyonudur"
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster