1. 1676.
    0
    ben, ne cevap versem diye düşünürken masaya pasta geldi. pastanın üstünde ayçın ve benim resmimiz vardı.

    +doğum günün kutlu olsun metehan, pastanı kesmeyecek misin

    bana uzatılan bıçakla pastayı tam ayçın ve benim yüzümün kesiştiği noktadan kestidim. ayçın biraz bozulmuştu garson gittikten sonra;

    +çocukluk yapma metehan

    -asıl çocuk gibi davranan sensin bu ne şimdi?

    +hala oldukça kabasın metehan özellikle bana karşı. al bakalım bu hediyen diyerek elime bir paket tutuşturdu

    ayçın'ın uzattığı paketi açtığımda içimden vay anasını diye düşündüm. ayçın en sevdiğim parfüm olan one million ın orjinalini almıştı. bu parfümü sevdiğimi ayçın çok çok iyi biliyordu. lakin son birkaç aydır ekonomik sıkıntılardan dolayı çakmasını kullanıyordum. ayçın gülümseyerek;

    +senin sahte şeylerle oyalanmana izin veremem. sahte sevgilerede

    elimi arka cebime attım.

    -kaç para verdin sen buna?

    +yapma bunu metehan işte bu çok büyük saygısızlık olur. ayrıca şu an cebinde o kadar para olmadığını ikimizde biliyoruz sen yanında fazla nakit taşımayı seven biri değilsin

    ayçın haklıydı. o zamanlar fazla para fazla yüktür felsefesini yaşıyordum. o an keşke cebimde yeterli miktarda para olsaydıda ayçın'ın önüne fırlatıp ortamı terketseydim. ama yoktu. olsada ayçın bir punduna getirir yine amacına ulaşırdı çünkü o sıralar maalesef ayçın beni kendimden daha iyi tanıyordu.

    kendi ellerimle bir firenkeştayn yaratmıştım. bütün özelliklerimi, zaaflarımı, zayıf noktalarımı bilen bir firenkeştayn...
    ···
   tümünü göster