kadınlar hakkında bazı fikirlerim var

cehalet can alır kardeşler. doktora bile temas ediyosa yasanız, ya doktorunuz yannan gibidir ya da gelin kendiniz yapın amk ameliyatı. borazanlar sarmış dört bi yanımızı. 80 yıl boyunca bişeylerin korkusuyla yaşayamadıklarını söyleyenlerin, ders almadıklarını görmüş bulunuyoruz. kendilerine yeni korkacak şey yaratmışlar sadece. sen yaratıcından korkuyosun da, yaratıcına sığınıp seni korkutanlardan niye korkuyosun? çünkü cehalet damarlarına işlemiş. o cahiliye doktor yetiştirebilir mi? yetiştirir. yetişen doktorlar ne gibime yararlar peki?

vicdan ile bilim arasındaki başarı alakasına bakalım. birileri sadece üzüm sevdikleri için tıpta fende ya da bırakın edebiyatta felsefede böylesine başarılı olduklarını iddia ederler. birileri, armut kabuğuna olan inancını buna bağlar. sen istediğine tapın ancak başarı konusunda tek gerçek şudur ki, sen bilimin yasalarını uyguladığın müddetçe başarılısındır. yani ibadetlerini yapıyosun ama, bilimin yasalarını da çok iyi kullanıyosundur. o yüzden bunu sakın yaptığın ibadete yorma. bak karpuz dinine inananlardan nasıl da başarılı insanlar çıkıyomuş görüy musunuz diyemezsiniz. çünkü karpuz dinine inananlar da başarılı oldukları bilimin kurallarını kullanmışlardır. başarılarını kabul ettikleri bilimin, kabul ettikleri kuralları çerçevesinde ele geçirmişlerdir. aksi değil. sen bu bilime küfredip, bu bilim üzerindeki başarınla alkış toplamaya kalkarsan, o da ayrı bi saçmalık olur. inanmadığın bilimin kurallarını kullanıp başarılı oluyosun ve buradan topladığın beğeni, takdir ile, yandaşlarla, kalkıp bilimle alakalı olmayan, bilim dışı ilkeleri, bilimin yerine koymaya çaba gösteriyosun. inancının bilimini tetiklemesi ayrı bişeydir, inançların yüzünden bilimi yok etme girişimin ayrı bişeydir. gördük işte getirmeye çalıştığın bilimin ne kadar çürük olduğunu. kendi bilimin yine bi can kaybına yol açtı. sırf kendi bilimini destekleyen ya da öyle bi bilim olmasını isteyen siyasetçiler alanlarda saçma sapan bik bik öttüler diye. sırf onların bişeyleri yanlış bulması seninle uyuştu diye, cahilce tutumunuz bi cana daha mal oldu ve olacak da. o kurallarını kabul edip başarılı olduğun, ancak kendisini yıkmaya çalıştığın bilim var ya; işte o sana bu gerçeği öğretmiş olmalı çoktan. başta vicdanlıca yola çıkıp, kendi içinde kaynamaktan vicdanını da yok ettin. o bilim sana söylemişti, böylesi yıkıcıdır, ölümcüldür diye ama, sen dinlemedin. inatlaştın ve sadece şimdilik, senin kafanda olan vampir ruhlular her yere egemenler diye cezanı çekmeden mutlu mesut yaşayacaksın.

insanlarımızı işte böyle sürgüne yolluyolar. bir canlıyı da peşlerine takıp, sen iyisin diyerek sırtını sıvazlıyolar. herbişeyi görmezden geliyolar. daha önce müdahele edilmesi gerekirken, saçma kurallardan ötürü(yeni çıkan) insanları bürokrat aklıyla oyalıyolar. sonuç nedir peki? ölüm. belki sonra bi ölüm daha. sana bana düşen ise anca sinir harbidir. her defasında o işini savsaklayanların rahat hali gözümüzün önüne gelir de çıldırmaz mıyız? sonra o sahte telaşları hele. biri öldükten sonraki ilgilenir tutumları. felaketten zütlerini sıyırmak için birden insan kılığına bürünen yaratıklardan tiksinmez miyiz?

kindarlaşıyoruz giderek. kindarlık pompalanıyo. böylesi uygun görülmüş. hani rekabetçi olacakmışız ya; işte kindarlık yaparsak bizim için acantaj olur diye düşünmüş herhalde değerli büyüklerimiz. yıllarca gözümüzü açmak için anlattıkları teranelerin sonucuna bakın: ne kadar vampir olduğumuz açığa çıktı. gözümüzü açtık ve aynada vampir olan kendimizi gördük. yıllarca bizi emdiğini düşündüğümüz vampirler gibi olduk. onların tahtına adayız. içimizi bu denli karartanlara selam olsun. o annelerin ahı tutar da, en büyük çıkarınız, en büyük felaketiniz olur umarım.

özet: çok güzel yazdım lan. özellikle 2. paragrafı mutlak okuyun derim. ciddiyim.