+113
-6
yeni rastladım daha tamdıbını okuyamadım, 4. sayfadayım henüz. buraya kadarki kısma bikaç eleştiri notu düşme ihtiyacı hissettim:
1. öncelikle, kişisel gelişim kitaplarından nefret ederim. t.c.m.apha da benzer şeyler söylüyo. eyvallah da, bu para için yazılan fason kitapların en büyük taktiği olan neydim ne oldum fazlasıyla kullanılıyo başlıkta. bu kitapların ilk cümleleri şu tarzdır:
"bundan 7 sene önce günlüğü 5 dolar olan, sıcak suyu olmayan, duvarları rutubetten simsiyah olmuş bi otelden atılırken, şimdi size bu kitabı 3 katlı havuzlu bahçeli kocaman bi villadan yazıyorum. siz de bunu yapabilirsiniz."
t.c.m.apha da benzer şeyler söylüyo sık sık. "ben de eskiden böyle değildim. ama şimdi inanılmaz bi hatunlayım. am üstünde züt gibtim. benim hayatımı hanginiz yaşasa buraya hayatta girmez."
bi kere düşünce yapısı çok yanlış. buraya giren adamların hayatını tahmin edebilirsin ama emin ol hepsininkini bilemezsin. onu geçtim en klagib ve bayat pazarlama yöntemi olan neydim ne oldum, kudurmuştum ama doydum geyiği insanı bayacak kadar çok geçiyo.
bunla ilgili tavsiyem şu, evet bazı insanlar bunları duyunca daha çok alaka gösteriyolar yazılanlara ama asıl etki yazdıklarındadır. sen eğer o saygılığı o ilgiyi hakediyosan kendini bu tarz laflarla övmene gerek yoktur. bırak sen paylaşıcağını paylaştıktan sonra insanlar biçsin değerini.
2. pgibolojik ve pgibanalitik çözümlemeler sıklıkla geçiyo. fakat büyük oranda şüphe duyuyorum arkasındaki eğitimden. eğer hakkaten donanımlıysa tanıyo olması gereken türkiyenin ve dünyanın en seçkin pgiboloji profesörlerinden reşit canbeyliyi tanıyorum o bile bu kadar kesin hatlı konuşmuyo. reşit canbeyli boğaziçi pgiboloji bölümü hocası bu arada.
pgibolojik analizlerde erkekler ve kadınlar diye bi ayrım yapılıyo. ve bu normal ama kaçırılan noktalar var. mesela son araştırmalardan biri 5-6 erkekten 1'inde kadın beyni olduğu yönünde.
üstelik yetiştirme tarzları bölgeden bölgeye aileden aileye çokça değişir.
en anlamadığım nokta da yaygın olarak yanlış bilinen kadınlar tek eşlidir palavrası. birader bunu nerenden salladın bilmiyorum ama dilim döndüğünce anlatıyım:
kadınlar erkeklere oranla hayatları boyunca çok daha az yavru yapabilirler. sağlıklı bir erkeğin bütün şartlar sağlandığında yapabileceği yavru sayısı kadının 15-20 katıdır. dolayısıyla evrim, neslin devamındaki güçlü ve mükemmele yakın canlıyı bulma görevini kadına vermiştir. bu sebeple kadın çok daha seçici ve seçtiği erkeği çok daha iyisini bulmadan asla bırakmayan bi yapıda. erkeğin seçiciliği ise çok daha az. bu diğer milyonlarca canlı türünde de böyle. çok az istisnası var. örnekse sürüde en güçlü aslan döller bütün dişileri. ama bu bilimsel mesele demek değildir ki kadın tek eşli. kadının bu seçici ve az beğenir tavrı bize bu yanılsamayı yaratıyo. oysa aç izle belgeselleri, tek eşli dediğin dişi daha güçlüsünü görür görmez ona koşar.
3. her kadının aynı olduğu yanlışına düşülüyor. bu çok abuk subuk bir sav bunu irdelemeye bile gerek yok. yeterince kadınla uzun süre derinlemesine ilişkiler yaşayan herkes fark eder ki aslında her kadın farklı. ve benzer olaylara çok farklı duygusal ve düşünsel tepkiler veriyolar.
her kadın aynı savı sadece çok kadını yüzeysel tanıyan adamların fikridir.
4. yazılardaki en vahim nokta ise kadın erkek ilişkisinde illa bir köle efendi(alfa diyor kendisi) ilişkisi aramaktır. bu bir süre bi insanın hoşuna gidebilir, fakat siz eğer bir insanla karşılıklı değer vererek mutlu ve uzun bi süreç istiyosanız bu onun sonu olur.
5. son olarak ricam t.c.m.alpha'dan, burdaki yazarlara, yazdığı şeyler ve kendi bi lütufmuş gibi davranmasın, istiyosa yazsın istemiyosa yazmasın. ama yazdığına burun kıvırana laf sokma çabaları, onları ezmek, daha tanımadan hayatlarıyla ilgili müneccimlik yapmak, sen beta kal, ezik hayatını sür demek ayıptır. adamlık değildir.
okumaya ve eğer gerek duyarsam eleştirmeye devam edicem. kolaylıklar...
Tümünü Göster