the dark knight rises

--- spoiler ---

şimdi uzun uzun film hakkındaki düşüncelerimi belirtmek isterdim, lakin sözlükte christopher nolan'a yönelik öyle bir pozitif ayrımcılık var ki, bir filmi beğenmediğiniz anda seven biriyle bunu konuşamıyorsunuz bile. sadece bu ortamda değil, yabancı sitelerde de durum böyle maalesef. yoksa ben tutup da bu filmin karakter dinamiğinin zayıf olduğundan, daha iki - üç ay önce başka bir gişe canavarı tarafından üstü kapalı parodisi yapılan klişelerden rocky-vari "inanırsan başarırsın" düsturuna yapmaya çalıştığı numaraların daha ilk yarım saati geride bırakınca etkileyiciliğini kaybettiğinden falan dem vurursam "steven seagal fanatiği" olarak bile görülürüm. söyleyeceğim bir diğer cümle de şu: inception'ı, memento'yu, the prestige'i, following'i, batman begins'i ve the dark knight'ı çekmiş adam, senaryo boşlukları konusunda kimseden tolerans beklememeli. epik üçleme finali dendi ama daha ilk bakışta bu filmin ekgibliklerini görmek hiç zor değil. kahramanın yolculuğunu bir şablona, bir türe uyarlarsın, eğer cidden istekli bir şekilde yola çıkarsan ve yetenekliysen ortaya iyi bir uyarlama çıkarırsın. begins bunu kara film türü için, the dark knight ise gangster filmleri için deniyor ve başarıyordu. üçüncü batman filminin temel sorunlarından bir diğeri ise hangi türe mensup olduğunun bile tam anlaşılmaması, post apokaliptik mi, melodram mı, rocky vari "kendini iyi hisset" türü mü, madem öyle neden sözümona 'karanlık' duruşundan ödün vermemek için o kadar takla atıyor? bunlara cevap vermek nolan'ın neden böyle bir film çektiğini anlamaktan daha zor maalesef. neyse, ben nasılsa beğenmediğim için bir tak bilmiyorum, gideyim twilight falan izleyeyim. on yaşına gelmeden knightfall'dan girip killing joke'tan çıkmama ve hala tüm eventleri takip etmeme rağmen, nolan film yapınca başınıza batman uzmanı kesilen de benim galiba. bırakın allah aşkına.

--- spoiler ---

edit: uzun uzun görüşlerimi bildirmek isterdim'den kasıt epik entry girmekti ki izlemeden önce de planım o yöndeydi aslına bakarsanız.
ikinci edit: o kadar sayfa entry okudum ve hakikaten film beğenip/beğenmeyip nedenlerini adamakıllı aktarabilen çok az kişi var burada. onlarca "beğenmediysen hedesin" türünden yazı arasında dikkatimi çeken en eşsiz çemkirme ise "daha iyisini çek" oldu. ulan sanki christopher nolan'ın diğer filmlerini de biz çekmiştik de buna burun kıvırıyoruz. "gitar sesiyle gaza gelen yurdum ergeni" duruşumdan taviz vermeyerek "nolan sıçsa bayılacak yurdum ergeni" kisvesinden kendimi kurtarabildiğim için de ayrıca gururluyum. yanlış anlaşılmasın, bu kurtuluşun sebebi sadece rises'tan hoşlanmamam değil, nolan'ın da hata yapabileceği gerçeğini kendime yedirmiş olmam.

ekşiden arakladım beyler