1. 151.
    0
    müdür yardımcısının kapısına geldiğimizde baya kalabalık bir grupla karşılaştık. orada bulunan herkes aynı amaçla gelmişti. öss başvurusu. bozuk bir sistemin köleleri haline gelen gencecik insanları gördüğümde içimdeki ışığı yokladım. ne kadar gerçektim acaba. kendimle ne kadar tutuşuyordum. hali hazırdaki bu sistemin bir parçası olmayı biz seçmemiştik ama değiştirmeyi her dilediğimizde içimizde bir ses hayır derdi. tıpkı boynunda tasmasıyla sahibinin ekmeğine yönelmeye çalışan bir köpek gibi. artık tasmayı çıkarsanız da onun içinde bir ses hayır diyecektir. biz bu sistemin zorunlu taraftarlarıydık. çünkü bizim başka taraflar görmemiz engellenmişti.

    kapıda beklemeye koyulurken tenefüs zilinin sesini işittik. öğrenciler çıkmaya başlamıştı. ikişerli beşerli yedişerli gruplar halinde okula bir arı kovanı havası katarak merdivenlerden iniyorlardı. işte, mesut'un sevgilisi de gelmişti. onlar bir köşeye çekildiler ben sap gibi ortada kaldım. müdür odasına girmeye yeltendim kalabalığın beni içeri alması imkansız gibiydi.

    'o kalabalıkta kimsenin farkında bile olmasanız. kendinizi çok tuhaf hissedersiniz. aslında kimsenin sizin varlığında bile haberi yokken siz herkes size bakıyormuşçasına; acaba nasıl dursam, hangi tarafa baksam, saçım başım düzgün mü, keşke ayna olsa karizmatik duruyor muyum gibi paranoyalara düşersiniz. işte o gün ben bunların hepsini tek tek yaşadım.'
    ···
   tümünü göster