+13
..elifin, bizi ve yaptıklarımızı meşru göstermek için kendi etrafımızdaki diğer kız ve erkekleri bir nevi aşağılamasının ardından, şimdi ben de, 10-15 dakika içinde, o hor görülen tayfadan olan ve aynı zamanda en iyi kız arkadaşım olarak düşündüğüm, nam-ı diğer "bebek nilay" ı ağırlayacağım..
doğrusu önce arkadaşından konuşanı dinleyip, gülmek, ardında da o kişinin yüzüne sanki hiç bir şey olmamış gibi bakma pek bana göre değil.. daha şimdiden utanç duymaya başladım bile, ensem yanmaya başladı, yanaklarım kızardı..
gerçi, nilayın, o kadar da bebek olduğunu düşünmüyorum ben.. tabi ki karakter ve kafa yapısı olarak, zamanımızın modern huurları ve aşifteleriyle boy ölçüşemez ama, masum da değildir..kim masum ki?..söyleyin, hanginiz tam olarak masum? hayatınız da hiç mi kalp kırmadınız?
kırdınız..o halde masum değilsiniz.. çünkü birini üzdünüz..
hayatınızda hiç mi kalbiniz kırılmadı?
..kırıldı..o halde masum değilsiniz.. çünkü birinden nefret ettiniz..
masum değiliz.. kurban da olsak, avcı da olsak..
o yüzden, bence hiç kimsenin olamayacağı gibi, nilay da o kadar masum değildir..ha, belki şurdan biraz kurtarıyordur, kendisi henüz potansiyelinin farkında değil, yani, elindeki gücü anlayabilmiş değil, ya da kıymetini bilemiyor.. çünkü nilay harbiden güzel bir kız.. şöyle zaman geçtikçe, tanıdıkça, bakıyorsun da, hem içi, hem dışı güzel.. baya baya hoş bu kız diyorsun.. hatta, ben en başta nasıl oldu da asılmadım bu kıza şaşıyorum..her halde ayşen in zehirinin etkisinden olsa gerek..
o zamanlar gözüme baklava bile güzel gözükmüyordu zira (ki ben baklava için adam pıçaklarım, o kadar seviyorum)..ama nilay pek de bu yönünü kullanan, kullanabilen bir kız değil..bir kere toy sahiden de..tecrübesiz.. bana anlatmıştı işte.. tolgadan önce, sadece bir tane sevgilisi olmuş, lisede..eh, onunla da ne yaşayabilirsin ki? yani lisedeki aşktan, sevgililikten, çıkmaktan ne olur?
anca böyle, karşında, hormonal dengesi kayık, ekstra azgın bir kaşar olacak, sen de über bir pekekent olacaksın ki, aranızda bir şeyler geçebilsin.. yoksa öbür türlü, lisede geçen "şöyle çaktım hacı.. böyle yatırdım" hikayeleri bana biraz hurafe geliyor ne yalan söyleyeyim.. çünkü kolay bir iş değil, o "çakmak" dedikler.. hayatımda ilk defa 19-20 yaşımda "çaktım"..ve biliyorsunuz, karşımda buna her anlamda bir hazır bir kadın, bende ise yarı yarıya gidik, alkollü bir kafa olmasına rağmen, resmen dizlerim titremişti...
bambaşka bir şey..o, "çakmak" dedikleri..p0rno izleyim 31 çekmeye benzemiyor..ya da yastık gibmeye..
..neyse..ve evet, nilay.. bakalım ne zaman içindeki gücü açığa çıkarıp tehlikeli kadın olmayı.. daha doğrusu, "kadın" olmayı deneyecek..er ya da geç, herkes öğreniyor.. kimi 15 inde, kimi 25 inde..bir şekilde keşfediyoruz, tanrının bizlere bahşettiği silahları kullanmayı.. aklımız ermeye başlıyor.. gücünü anlıyor, saygı duyuyor ve o gücü, insanlar üzerinde kullanmaktan keyif almaya başlıyoruz..
insanoğlu olarak, bizler, yaradılış gereği, eziyeti, işkenceyi seviyoruz... ha, gücü ve yüreği yetenler ve akli dengesi yeterince bozuk olanlar, bunu fiziksel olarak yapıyor... geri kalan %99.99 luk kısım ise duygusal olarak..
ama bir şekilde hepimiz işkence ediyoruz..ya da işkenceye uğruyoruz.. bunlardan keyif alıyoruz..
doğamızda var..
Tümünü Göster