1. 876.
    0
    bestenin evine gidiyordum, anlatacaktım gökçenin kaza yaptığını. "ben gelmem bir kaç gün şehirdışına çıkmam gerekti acilen" demiştim. neyse, gittim bestenin evine . yaşadığıma lanet ettim lan o gün allah belamı versin de kurtulayım lan dedim, o hislerle geldim evin önüne, kapıyı çaldım ve karşımda yarı çıplak bir adam vardı lan. hani filmlerde olur ya dıbına koyim, dizilerde olur ya hani, gibik gibik dizilerde böyle, yok artık dıbına koyim dersiniz, suyunu çıkarmışlar dersiniz, ben kapatıyorum dıbına koyim bu kadar saçmalık olmaz dersiniz, işte onu yaşadım lan ben o an, kapatıp gidesim geldi, senariste sövesim geldi, böyle şey mi olur diyesim geldi, her şeye sövesim geldi, herkesi öldüresim geldi, kendimi gebertesim geldi, gibtir olup gidesim geldi, ölesim geldi beyler. yıkıldım lan o an, yıkıldım tek kelimeyle. gökçeyi, hayatımın kadınını terk ettiğim kadın beni yine aldatmıştı lan, ulan dıbına koyayım be, ulan senaryo yazılsa bu kadar acımasız olunmaz be, bunu oynamaya bile hiç bir oyuncunun gönlü elvermez be dıbına koyayım, biz gerçek hayatı yaşıyorduk, hayatımda izlediğim tüm filmlerin en kötü karakterlerinden bile daha kötü bir karakter benim başrolümde hem de be. adalet bu muydu beyler, benim yaptıklarım böyle mi ödeniyordu, iki kız gibtim diye bu muydu cezası. yine lan, yine başkasının olmuştu, niye yapıyordu bunu lan bana, niye, hayatımı gibtiği yetmedi mi lan, niye yapıyodu bunu, geldi. "kimmiş kağan". yine o gülümseme, bu sefer gitti ama suratından, hiç görmediğim bir ifade geldi o suratına. bugün bile tanımlayamadığım bir ifade. ama beyler, kaşınmıştım bu sefer, beyinsiz gibi geri dönmüştüm dıbına koyim. gökçeyi bırakarak, yok beyler, bu kadında benim annemin rengi olamazdı, bu kadında, bu bestede benim anneme ait hiç bir şey olamazdı. nefret doldum o an, ama hiç bir şey etmedim, hiç bir şey söylemedim. kelimeler anlamsızdı zaten benim için, aldığım nefes bile anlamsızdı, gibimde değildi bütün gerçeklikler artık.
    ···
   tümünü göster