1. 826.
    0
    "sen beni sevdiğini söyledin ama kalbinde hep beste vardı senin . ben senle çok mutlu oldum sende mutluydun biliyorum beni seviyordun ama aşkın besteydi . neyse uzatmanın anlamı yok. senle ben bu geceyi onlarca yüzlerce kez hayal ettik ama bu gece ben yanında yokum sen besteylesin mutlusun, seni seviyorum şapşal doğum günün kutlu olsun. kendine iyi bak." aynen aktardım beyler, bir iki değişik kelime vardır belki. aynen bunları dedi ve kapattı telefonu. ağladım lan, resmen çöktüm yere, ağladım bir süre, o sözleri duymak adamın dıbına koyuyor be oğlum. o kız beni cidden sevmişti, o kızla neler yaşamıştık, bu sözleri sadece o söylemiyordu, onla yaşadığımız her saniye söylüyordu bunları, bağıra bağıra söylüyordu, kurduğumuz her hayal söylüyordu bu sözleri, anlamam için kafamın içinde defalarca bağırıyordu o hayaller bunları. sonra yağmur yağıyordu o hayallere, akıyordu bütün mürekkepler kafamın içinde, gidiyordu bütün hayaller, simsiyah bir tablo kalıyordu hep en sonda, beyazı bile akıyordu ulan. beyaz bile çok görülüyordu bana bu gibik dünyada dıbına koyayım, herkes üstünü çeşitli renklerle donatabileceği beyaz tablolara sahipken, benim bırakın renkleri, beyaz bir tablom bile yoktu dıbına koyayım. Benim hayatımı hep başkaları renklendiriyordu, gittiklerinde ise geriye hiçbir şey kalmıyordu. Sadece daha fazla siyahlık, daha fazla karamsarlık, bu sefer gitmemişti ama. Ben bırakmıştım, daha fazla renge sahip bir kız için belki de, veya daha az renge de sahip olsa da hiç kimsede olmayan bir renge sahip olduğu için. Annemin sahip olduğu renge sahip olduğu için belki de.
    ···
   tümünü göster