bevlet dahçeli ve 40 haramiler

o hikaye şöyle;

bizim türkler anadoluya girince afallamışlar tabi. heryer yeşil, sulak, dağı, taşı, denizi güzel falan neyse sağa sola bakarken bizimkiler sen kayboluyor çıkmaza giriyorlar. "nere gidelim?" "ne yapalım?" "kaybolduk reyis!" "üşüyoruz reyis!" nidalarıyla inletiyorlar dağı taşı inletirken bizimkilerin hakanı "lan 2 dk susun amk. şurdan bir ses geliyo" deyip bizimkilere ayarı veriyor. neyse bunlar 4 kulak hesabı dikkat kesiliyorlar ve dinlemeye başlıyorlar. o sırada bi çıtırtı geliyor çalıların arasından bizimkiler ufaktan yusuf yapıolar ama türklüğün şanından gelen korku bilmezlik ağız basıyor ve bizimkilerden biri çekiyor kılıcını kınından akrep refleksiyle ve aralıyor çalıyı. bi de baksa bizim asena. evet asena. 2 hafta önce fas turnesine çıkan asenanın uçağı irtifa kaybedip çakılıyor aynı yere. bu garibinde meyva veren bi çalılık bulmuş orda kayıntıya dalmış. kader işte. neyse asena bizimkileri alıp kaldığı mağaraya zütürüyor ve bizimkileri ağırlıyor misafir ediyor, yolu yordamı gösteriyor falan bizimkilerde sağol asena bacım değip yan gözle bakmadan ayrılıyorlar ve anadoluyu feth etmeye kaldıkları yerden devam ediyorlar.
evet binler hikayenin aslı bu.

özet: fabl değil gerçek
ccc asena reyis ccc