1. 576.
    0
    trak'ın durumu da gittikçe kötüleşiyor. erdek darlıyor bizi, ertesi sabah eşyalarımızı topladığımız gibi atlıyoruz minibüse, ordan geliyoruz bursa'ya. ben hatuna ulaşmak istiyorum, aklımı gibeyim. vicdan azabı falan çekmiyorum, şey modundayım. "trafik kazasına benzetirsen bunu 8'de 6 sen suçlusun, 8'de 2 ben. ben, 8'de 2lik kısmım için insanlık ndıbına özür dilerim, affedip affetmemen umrumda değil." tekrar onunla bir şeylere başlamaya dair bir ümidim yok.

    ayın 5'i. temmuz. bursadayım, kazumi beni misafir etmiş. yalovaya gideceğim. önce hatunun evinin önüne gidiyorum. aralıktan bakıyorum cama, odasında bir hareketlilik falan. kendi kendime işkence yapıyorum bildiğiniz. 9'da gelmiştim. saate bakıyorum 11'e yaklaşıyor hay dıbına koyim diyorum. söndürüyorum son sigarayı da, yavaştan yol alıyorum terminale doğru. geliyorum, yalova'ya giden son arabayı 15 dakika önce kaçırmışım. bir am uğruna ya rab ne güneşler batıyor. kaldım terminalde falan derken, ordan yeni bir araba başgösteriyor falan. cebimdeki parayla ancak orhangaziye gidebiliyorum. orhangaziden otostopla yalova'ya geliyorum. ayın 6'sı dahilindeyiz.

    guns n roses konseri var işte. annemi ikna ediyorum falan, guns n roses'ın deli gibi bir hayranıyım ben beyler. ciddi ciddi çok fena. annemden biraz harçlık bir de bilet parası koparıyorum, borç olarak. çıkıyorum yalova dörtyola. saat gece üç falan. durdurmaya çalışıyorum arabaları, bir tane kargo arabası geliyor sağolsun. "topçular abi." diyorum, nereye gidicen falan derken "dördüncü levent seni kurtarır mı" diyor adam bana. amk o an müthişti ya. dördüncü levent'e kadar getiriyor adam beni, sarıyer parkorman'a kadar yürüyorum ordan zaten.
    ···
   tümünü göster