1. 51.
    0
    "Hersey cok ani gelisti evlat. bizim Sokakta sarabimi yudumluyordum, bir anda yokusun assagisinda esnafin kavga ettigini gordum. ayirmak icin yanlarina dogru gittigimde kahveci selahattin ile yorganci nuri bizim kasabin uzerine cullanmis, adami ac kopek gibi kemiriyolardi. Beni gorunce ayaga kalktilar, yuzleri ve vucudlari yer yer parcalanmisti. nurinin bir ayagi kirilmis, tamamen ters donmustu. koca bir et bicagi selahattinin gogsunden girmis, sirtindan onlugunu yirtarak cikmisti ama o sanki hicbirsey yok gibi bana dogru kosuyordu. yuzlerinde ofkeli bir ifade vardi.", "benim gordugum kadin da assagi yukari o haldeydi?" diye sozunu kestim. "o anda ben tornistan, geri dondum. yokus yukari cikmam gerektigi icin fazla bi sansim yoktu o yuzden kendimi en yakin apartmana atip demir kapiyi kapattim. ama bununla da bitmedi, apartmanin kapicisi ve karisi, peslerinde de alti cocuk beni kovalamaya basladilar. onlarin da gozu donmus, vucudlari yer yer parcalanmisti. dairelerin kapilarini calarak catiya kadar ciktim, kimse kapisini acmadi. en son cati katina cikip kapiyi kapattim. bazi kiremitleri cikartarak catiya yardim yazdim. birkac saat sonra bir helikopter apartmanin uzerinde alcalip ip sarkitti ve sagolsunlar beni oradan alip buraya getirdiler." dedi. "bahri baba bak, askerler bizi kurtarmak icin buraya getirmedi. sehirde hicbir canlinin kalmadigindan emin olduklarinda bizden de kurtulacaklar." dedim. "neden oyle bisey yapsinlar ki?" diye sordu. "salgin daha cevre illere sicramamis, yani bizi kolaylikla baska bir sehre nakledebilirlerdi. ama onlar dis dunya ile iletisimimizi kesip, bizi kamplarda toplamayi tercih etti. ne bir telefon, ne bir internet baglantisi. yani disarda olan biten her neyse, devlet bunun sorumlusu ve bunu kimsenin bilmesini goze alamiyor. bence sehrin hemen disinda, basarili bi medya kampanyasi sayesinde insanlar uyutuluyor." dedim. uzerimde donan bakislarini yavasca onune dogru cevirdi, olanlari kavramisti. o anda butun kamp patlayan bir mayin sesi ile irkildi. askerlerden biri sayilari cok fazla diye bagirdi. hemen yere yatip kollarimla basima siper alarak beklemeye koyuldum. makineli tufek mevzisine donusturulmus tirubinlerin arasindan 40 kadar aylagin suru halinde kampa dogru kostugunu gordum. mayinlar bi kismini havaya ucursa da yarisindan fazlasi aydinlatilmis bolgeye gecmeyi basarmisti. aydinlatilmis alanda yogun bir catisma yasaniyordu. komutan acele acele saga sola kosup telsize bagiriyordu "kafalarina gibin, kafalarina!". catisma sona erdiginde cok garip birsey oldu, askerler olen bes alti askeri yan yana dizdi ve genc bir subay gelip tek tek hepsinn kafasina ates etti. bunu neden yaptiklarini anlamadim, hastanenin onunde caneri de kafasina ates ederek oldurmuslerdi. bunlari dusunerek oturdugum yerde sizmisim. ictigim konyak iyi gelmis olacak ki, o gece hic kabus gormedim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster