1. 1551.
    0
    masaya siparişleri getiren garson sayesinde kendimi toparlama fırsatım oldu. çayımı karıştırırken, ceylin'e peki bu konuda sen ne düşünüyorsun diye sordum, sesimdeki titremeyi sezmemesi imkansızdı.

    +önceliğin kendini geliştirmek olacak ancak bu sayede ikimiz için güzel bir gelecek inşa edebiliriz

    -anlıyorum ben bu açıdan hiç düşünmemiştim

    +düşünmenin zamanı geldi, hatta geçti bile metehan

    -elimden geleni yapacağım

    +yapmalısın, aksi halde ilişkimizi sonlandırmak zorunda kalırım

    ceylin'in gözleri hafiften nemlenmişti.

    -düşünmesi bile insanı mahfediyor hayatım

    +kesinliklee

    ceylin'e her geçen gün daha çok hayran oluyordum. sıradan kızlar gibi bencilce hareket etmiyor, kendisi yüzünden bana zarar geleceğini anladığı an kendini benden soyutlayacağını söylüyordu. bu takdir edilecek bir davranıştı. lakin ben sevgiyide, nefretide aşırı uçlarda yaşayan bir insandım.

    +neyse bu konuları bir daha konuşmamak üzere kapatıyorum, yarın nasıl bir kutlama yapacaksın

    -ne kutlaması?

    +yarın senin doğum günün şapşall

    -harbiden ha bak ben onu unutmuşum

    +tüh bilseydim sana güzel bir süpriz hazırlardım

    -gerek var mı

    +yok mu?

    -neye?

    +seni şaşırtmaya ve güzel bir hediye vermeye

    -benim en büyük hediyem sensin ve zaman geçtikçe dahada değerleniyor

    gülümseyerek elimi tuttu ve gözlerini gözlerime dikti. ellerimizi bırakıp çayımdan bir yudum aldığımda tükürmemek için kendimi zor tuttum. çay buz gibi olmuştu. ceylin ne oldu dercesine bakıyordu. elimle çayını işaret ettim. ceylin, çayından bir yudum aldıktan hemen sonra öksürmeye başladı. birbirimize bakıp, kahkaha atmaya başladık. yan masaları rahatsız ettiğimizi farketmiş olacak ki hadi gidelim burdan dedi. tam zamanında çayı getiren garsona bahşişini verdikten sonra, ceylin'le birlikte gülerek hızlıca yürümeye başladık. mahalledeki bütün zillere basıp, kaçan afacan çocuklar gibiydik.

    maalesef bu mutluluk o kadar uzun sürmeyecekti..
    ···
   tümünü göster