1. 551.
    0
    aslına bakarsanız beyler bu, o dönemde benim yaptıklarımdan sonra o kadar beklenecek bir şeydi ki. ben ağzıma geleni söyledim, yine onun söylediklerini bir silah olarak kullandım o an ama kontrolsüzce yemin ederim. şu an burdan bakıyorum o kadar çocukça, o kadar zayıf, o kadar boş, anlamsız ve aciz geliyor ki insanlığa sığan bir tarafı da yok. salt huur çocukluğu. "sana inanan aklımı gibeyim." diye bitirmişim işte bir de. son silahlarımı kullanıyorum sanki.

    bizden bir yol olur mu diye soruyorum. olacağına inanalım her insanın biraz araya ihtiyacı vardır diyor. bana inanmam gerekeni değil, doğruyu söyle diyorum. doğru olan bu, senin neye inanıp inanmaman gerektiğine ben karar veremem diyor, mola moduna geçiyoruz. beraberlik ardından uzatmalara giden takımın verdiği ara gibi, yıpranmışım, yorgunluktan ölüyorum. tamamen onun insafına kalmış olmak gibi bir durum da sözkonusu ve ben, bu durumdan hiç memnun değilim. ama o bariyerin ardını görmek adına, belki başka sebeplerle, bırakamıyorum.

    hem hikayede, hem hikayeyi yazmada, biraz mola beyler. siz doluştuktan sonra kalanını sohbet havasında zütürelim böyle kendi kendime hoş olmuyo valla ama, bugün beklettim sizi, bol bol yazdım, bunlardı işte. iqra.
    ···
   tümünü göster