1. 551.
    0
    ertesi gün sınav çıkışında buluştuk, intam parkındayız. kenetlenmiş bir vaziyetteyiz birbirimize yine. sınava gitmiş, yükseltme. okul kıyafetleriyle gelmiş karşıma. beyler bilmiyorum ama ben okul üniformasına bayılırım. her neyse, çimlere uzanmış yatıyoruz falan. uzun süredir birbirimizi görmediğimizden biraz fazla özlemişim sanki ama, bana göre ara ara görüştükçe tazelenir ilişkiler, ama arayı açarsan ebenin dıbını görürsün. en azından benim için böyleydi. bastet sıradan bir kız olsa, yemin ederim ertelediği gibi bırakırdım. ama ben hep onun karakterinin önüme koyduğu bariyerin ardını görmeye çalıştım, "acaba zaman içerisinde ne olur, lan biz o yaşlardayken ortalığın dıbına koyuyoduk, normaldir, elbet değişir, aklını başına devşirir" diye düşündüm her zaman.

    bu merakım yüzünden ona "gibtir git." diyemedim, onu bırakamadım ve belki de sevgimi, yahut sevgi zannettiğim şeyi her daim canlı tutan şey bu meraktı. ondan tamamiyle nefret edemiyordum çünkü o bariyerin ardında nefretlik bir karakter yoksa hayal kırıklığına uğrardım. onu tam manasıyla, gözükara sevdiğim de söylenemezdi artık çünkü o bariyerin ardında nefretlik bir canavar uyuyor olabilirdi. belki de yıllardır hasret kaldığı o insan muamelesini bende görünce derinlerde yatan bir ego canavarını uyandırmış, doktor frankeştayn gibi bir canavar yaratmıştım.

    ilk defa fikirlerimin detayına bu denli girdim, bilmiyorum. her neyse. konuşuyoruz ama nasıl böyle. suriyeli şarkıcı kadın muhabbeti gibi böyle. "din arıyorum" falan diyo gülerek. "reenkarnasyon olmasın, mümkünse öteki dünya da olmasın" falan. saçmalıyor yani böyle. bir ara muhabbet nerden geliyor bilmiyorum ama, cinselliğin aslında islama göre tanrının verdiği en büyük nimetlerden biri olarak gözüktüğünden bahsediyorum böyle. "o zaman niye müslümanlar ciks kelimesini duyduğu zaman çil sürüsü gibi kaçışıyolar" falan. fetva verir gibiyim amk. en sonunda nasıl olduysa bağladım, "islamda aslına bakarsan keskin sınırlarla çizilmiş bir aile hukuku yok. yani şu an islamiyete göre sen benim karımsın." diyorum. gülüp, "kolaycı bin" diyor bana, ardından yazın sıcağında çatlamış dudaklara merhem niteliğinde buseler basıyor dudakları. dıbına koyim, öpüşmeye hazırlanan alt yapıya bak. güldüm yemin ediyorum ya.
    ···
   tümünü göster