1. 501.
    0
    intam parkının aşağılarına geçtik böyle. oturuyoruz yavaştan. ona adayabileceğim o kadar çok vakit varken durumun böyle olmasından memnun olmadığımı söylüyorum. annesinin evde olmadığını, o gün ikindiye doğru anca geleceklerini söyledi. dün annesi yanındaymış gibi konuşunca, ne bileyim ben amk. bir süre geçti işte böyle, laf atıyo bana falan, it dalaşı, tatlı olarak ama. oturuyoruz. tuttum bunu kaldırdım havaya, rengi attı bildiğin. kucağıma doğru indirdim. "imdat" falan diye bağıracak nerdeyse. o vaziyetine güldüm bayağı ama, sonra yavaşça yerine bıraktım. bu sefer ben bir kuvvet seziyorum, beni kaldırmaya çalışıyo ama yerimden kıpırdamıyorum amk. baktı bana "hani diyet yapıyodun yalancı" dedi. güldüm.

    ayağa kalktık, sarılıyoruz falan böyle. sanki birbirimizi hiç görmemiş gibiyiz ama, ne bileyim, aralar o denli sıcak olunca insan cidden görmediğinin dakikası özlüyor. bir an öpüşmeye başladık. hiç öyle tutkulu öpüştüğümüzü hatırlamıyorum, yağmurlu günü saymazsak. ya da sınavdan bir gün önce parkta otururken, gömleğimi çıkarıp gömleğin altında çadırdaymışız edasyıla öpüştüğümüz zamanı da. neyse bak arada hatırlıyorum böyle detaylar. her neyse, dakikalarca sürdü ve memnunduk sanki her şeyin gidişatından, pek fazla konuşma yahut görüşme imkanımız olmuyordu, doğru ama o sıralar gayet rayındaydı her şey.
    ···
   tümünü göster