1. 501.
    0
    zaten hemen ardından kapı çaldı amk, ben odaya saklandım. komşumuymuş neymiş, annesinden telefon gelmiş getirmiş falan. ben ne yapacağımı kestiremiyorum "aha şimdi yannanı yedim keşke ayakkabıları içeri alsaydım" falan. neyse ki pek bir sorun çıkmadı.

    ortamda bir sessizlik olunca, ben daha önceden bunun bilgisayar masası üzerine sakladığım hediyeleri ortamı yumuşatmak için kullandım. masada bir havlunun altına saklamıştım hediyeleri. hediyeleri görünce yine bi vicdan yaptı böyle. "hep sen hediye alıyorsun ben hiç almıyorum" diye böyle, vicdanını rahatlatmaya çalışıyor yani. be dıbına koduum sen bir öküzlük yapıyorsun diye bende mi yapıyım? diyemedim tabii böyle. rahat ol bugün senin doğum günün, dedim. şaşırdı kaldı böyle, bugün değil ki, dedi. tarihi gösterdim, iyi ki doğdun sevgilim, dedim. hediyelere bakmaya başladı yavaştan.

    bir vidyo olacaktı ancak arkadaşın bilgisayarda yokmuş, şu an bastet'te yani. hazırladığım doğum günü hediyesi şöyleydi beyler: gölgelerin efendisi diye bir kitap serisini takip ediyordu severek bayağı. son kitabı hariç hepsini almıştı. son kitabını aldım. sonra, ben çok sıkı bir mor ve ötesi hayranıyım. ben de mor ve ötesi'nin 2004'te çıkardığı "dünya yalan söylüyor" kasedi vardı. sonra, benim ona zamanında yaptığım dvd'de sakin diye bir grup vardı, edepsiz komedya adlı şarkısını çok severdi. şarkının her birinin sözüyle uyumlu karikatürler çizdim. karikatürleri tarattım, şarkıyı çalıp söyledim ses kaydı yaptım, bunları bir klip haline getirip cd'ye çektim.

    morallerin biraz daha düzelmesi iyiydi. onunla beraber ev ortamında olmak da iyiydi en azından çünkü başından beri özlemini duyduğum bir şeydir dış dünyadan bağımsız bir şekilde vakitlerimizi birbirimize adayabilmemiz. tatsız bir gün olsa bile, dimağımda tadı kalan bir şeydi. güzeldi yani anlayacağınız.

    http://www.youtube.com/watch?v=oVJfeFcu_hU
    ···
   tümünü göster