1. 251.
    0
    Bi şekilde zamanı eritip son 5 güne girdik beyler.
    27 mayısı gösteriyordu takvim artık
    ben gittikce umutsuzluğa kapılıyordum fakat yapılabilicek hiç bişey yoktu.
    ne mesaj atmaya cesaretim vardı,
    ne atmamaya dayanıcak yüreğim.
    kalbimde savaş vardı,
    beynimde savaş vardı
    pankreasımda bile savaş vardı amk
    peki kim kazanıcaktı bu savaşı?
    aşk mı?
    ayrılık mı?
    muamma idi.
    herşey deryanın elindeydi.
    Sanki derya tanrı gibiydi. ( burayı unutmayın )
    nick6 da köle yazmakla olmuyordu bu işler beyler.
    hakikaten duygularımın kölesi olmuştum.
    duygularımda deryanın kölesi.
    28 mayıs..
    onsuz uyandığım ve uyanacağım günlere lanet ediyorum.
    ne yatağa yatmak istiyordum uyumak için,
    ne kalkmak istiyordum.
    tanrıya bile bela okuyordum.
    al canımı da kurtulayım diyordum.
    böyle bi acının tarifi yok.
    bileklerimi kestim.
    gittim kavgalarda bilerek dövüldüm.
    hiç bi fiziksel acı geçiremedi bu acıyı.
    ben tanrının üvey çocuklarındandım.
    29 mayıs…
    biraz daha kapalıydı gün.
    biraz daha pislikti etraf.
    istanbul yalnız bi şehirdi artık.
    bende yalnız bi adamdım.
    kabullenmiştim artık gelmiyceğini.
    ama yinede sağa sola soruyordum gelir mi acaba diye
    gelir diyenlerde yine umutlanıyordum,
    gelmez diyenlere kadar.
    ölüyodum beyler.
    tyler nortona döndüm amk.
    “her sabah yeniden doğup her gece yeniden ölüyordum.”
    ···
   tümünü göster