1. 451.
    0
    ccc camel black ccc

    bu arada dehidrasyondan ölücem buralarda yanıma bir sürahi su aldım.

    bir yavru kedi bulmuş annesi, yaralı bişey böyle getirmiş. bu kedileri çok sever demiştim zaten, bastet amk. her neyse, kedinin adını benim koymamı istemişti. kedinin göz rengini sordum. grimsi bişeymiş. kedinin ismini koydum: dublin.

    kendini eyliyordu bir süre onunla. eskiden ben görüşemiyor olduğumuzdan şikayetçi olurdum, bilirsiniz. hatta hep buluşma anlatırken farkındaysanız, görüşmeye ikna ettim, diyorum size. ikna dıbına koyim aynen. o bir hafta boyunca hiç gibimde olmadı. kapışırdık, "yarın geliceksin dimi :(" falan derdi. hee gelicem amk. hastayım dedim gitmedim bir kaç defa. hissizleşiyorum, gittikçe o elimdeki küçük radyoaktif kutuyla bağlanır olmuşuz birbirimze, o özlüyor, ben soğuyor gibiyim ama seviyorum işte. bir gün yine böyle saçma sapan konuşuyoruz. mesajlaşmalarda ünlem işaretleri, büyük harfler, mutlu gülen suratlar falan tamamiyle parodi ve taşşak timsali. "öf tamam beee!" falan gibisinden bişeyler dedim. "bir daha bana be dersen sana ödetirim kıps ;)" demişti. (umut sarıkaya okuyan bir kızdı dıbına koyim, aynen. her neyse, insan olmayınca bir şey ifade etmiyor.)
    ···
   tümünü göster