1. 1.
    0
    Sabah 10 gibi uyandım, tabi ezan sesi olmayınca sabahın köründe uyanamıyo insan. Alarm kurmayı kafamın bi köşesine yazıp nehre indim. Eriklinin 1litrelik şişeleri varya kısa olanlardan, onları doldurup geri döndüm mağaraya. Charmender beni görünce sevindirik oldu. Dedim biz bunla iyi ikili olacaz. Kahvaltıda akşamdan kalan spearowları yiyip patikaya düştük. Yolda bi rüzgar esti kafaya bi darbe yedim devrildim. Hasgibtir diyemeden ikinci bi darbe geldi. Gözümü kısıp baktığımda kafasına taş attığım spearow’du bu, dün arkadaşlarını yediğimiz spearow. Bunlara can havliyle bağırdım zütünüz yiyosa tek gelin ipneler diye. Bunlar bi durdu birbirine baktı. Birisi öne çıktı diğerlerinden biraz daha iri bu. Charmender yürü abicim gibicez bunları görsünler nasıl pokemon olunurmuş. Charmender’a bi hamle yaptı bunu atlattık. Sonra havada dönüp bidaha fırladı üstümüze bunuda atlattık. Sonra üstüme uçar gibi yapıp fake verdi. Biz havaya atlıyınca bodoslama girdi charmender’a. Yarra yedik derken charmender’a bağırdım parçala şunu diye. Nasıl bir gaz verdim çözemedim direk tuttuğu gibi yatırdım yere saplı sollu cırmalamaya başladı. En son kafayı gömçürdü bunun üstüne, spearow nakavt. Ben sevindim ama kısa sürdü, bunlar gururuna yediremeyince toplu olarak saldırdı. Bunlar bizim feriştahımızı giber diyerekten charmender’ı da alıp kaçmaya başladım.
    ···
   tümünü göster