1. 8651.
    +8 -1
    ..perşembe günleri...

    istisnasız en nefret ettiğim gündür perşembe günleri.. kara perşembeler... hatırlarsınız.. bunun için gayet iyi nedenlerim var..

    işte bir başka, keyifsiz, perşembe daha.. sınavlardan önceki son haftamız, akşam programındayız..

    ne güzel, çalıyor, eğleniyorsun işte diyorsunuzdur..ama öyle değil.. çalıyor, söylüyor, eğlendiriyoruz ama..ben yine eğlenemiyorum..

    burçin yine yok...

    o gece artık iyice sinirlenmiştim içten içe.. gece kendimi muhasebeye çektim..

    ne olur lan sana? dedim..ne bu haller..ne oldu? aşık mı oldun aq?..salağa bak.. gerizekalı..mal..

    kendime, daha üç beş muhabbetlik kadar tanıdığım bir kızın beni bu kadar karıştırmasına izin verdiğim için kızdım.. burçine, bu gereksiz liseli tavırları için kızdım..ne oluyor yani gelmeyince anasını satayım? kimi cezalandırıyorsun?..

    böyle cebelleşe durayım, şeytan yan taraftaki divanın üzerine tünemiş şekilde beni izliyordu..

    gül gül aq..gül içinden diye düşündüm..

    ama kızıl gözlerinin ciddiyetle parıldadığını görür gibiydim sanki.. konuşmasını bekledim..

    "kendini fazla sıkıyorsun?" dedi..

    "kafam bozuldu ya..hareketlere bak aq.."

    "evet fena değil.. aslında kızı takdir etmedim desem yalan olur.. önce, sabırla bekledi ve resmen zorla senin, onun ayağına gitmeni sağladı.. sonra seni gevşetecek ve varsa bir defon, ortaya çıkaracak şekilde rahat bir muhabbetle tanışmayı başlattı.. neyse ki sen orada ne mal olduğunu belli etmedin, bu da seni takdir ettiğim kısım.."

    "anlat anlat.. kendimi başkasının ağzından dinlemek hoşuma gidiyor.. sonra ne yaptım ben sayın çok bilmiş?"

    "(: ..sonra muhabbeti biraz ciddileştirip seni gerçekten tanımak istedi.."

    "hayır, işte burada yanılıyorsun.. muhabbeti ciddileştiren bendim.."

    "sadece senin öyle sanmanı sağladı..bir masada muhabbetin konusunu erkek seçse de, havasını her zaman kadınlar belirler.. sıkıyorsa o havaya uyma..en küçük bir mimikten, bakıştan, atlanan ya da geçiştirilen bir gülümseme anında bile ayarı anında alır ve onun istediği gibi konuşmak zorunda kalırsın.."

    "iyi..o zaman biz boşuna uğraşıyoruz? gibtirip gidelim? sen de gibtir git..ben de gidip ayçadan özür dileyeyim, en azından düzenli gibişiyorduk.. öyle devam ederiz o sıkılana kadar.. bırakalım yani.. madem elimizden bir şey gelmiyor bu "kadın" lara karşı, hiç zorlamaya gerek yok?"

    "sakin ol tsigalko.. daha sakin..her şeyi bir anda elde edebileceğini sanıyorsun, fazla aceleci, fazla agresifsin.. oysa ben, benim çizdiğim zamanlamaya uyduğun takdirde, geç de olsa, güç olmadan istediğin şeye ulaşacağını garanti ediyorum sana.."

    "peki.. peki..sen biliyorsun.. tamam..o zaman şimdi ne tak yiyeceğim? yiyeceğiz?"

    "öncelikle aceleciliği bırakacaksın.. daha sakin.. sana işin en kolay kısmında başladığını ve basamakları çıkmanın gittikçe zorlaşacağını söylemiştim..her kadını ayça gibi kolayca eve, yatağa atabileceğini, ya da elif gibi piyangoların haftada iki kez düzenli şekilde vurmasını filan bekliyorsan, tavsiyem bu beklentinden vazgeçmen... binlerce, on binlerce, hatta milyonlarca farklı kadın tipi ve karakteri var.. beş parmağın beşi bile bir değilken.. kadınları nasıl olur da tek bir başlık altında toplayabiliriz?"

    "hmm.. yani, bu burçin..zor kadın öyle mi? zorluk bu mu yani? bu saçma sapan hareketlerle mi zorluk derecesi yükseliyor?"

    "hayır burçin sadece senden hoşlanmış ve seninle uzun vadede prim yapabileceğine inanan bir kız.. ipleri kendi eline almak istiyor..bu nedenle, senden gelecek her türlü aykırı harekete asla taviz vermeyip bu tarz yöntemlerle kendince mesajlar verecektir.."

    kafam karışmıştı biraz..

    "yani.. bana aşık olduğu için ya da benle ciddi düşündüğü için değil bu yaptıkları?"

    "hahaha..bak.. tsigalko..özgüvenini zedelemek istemem ki bu bizim en büyük kozumuz, sana ilgi gösteren ve bunu yaparken ağırdan alan her kadının sana aşık olduğu gibi bir yanılgıya kapılmaman lazım.. hayır..aşk filan yok.. aşkı öyle kolayca bulamazsın zaten..ve henüz sen de hiç tanımadın aşkı.. karşındaki kadın, güzelliği sayesinde etrafında dönen onlarca adama sahip zaten, ama o, senin diğer tüm bu adamlardan daha gözde bir yerde olduğuna kendini inandırdığı için, seni istiyor.. tamamen arz-talep meselesi.."

    "aşık olmadığım konusunda emin olma derim.. bilirsin.."

    "kesinlikle eminim tsigalko.."

    "ama.. ayş.."

    "tamamen beklenen bir kıvılcım..bir saplantı ya da.."

    "o zaman neden bu kadar yırtıyorum kendimi ondan intikam almak için?"

    "çünkü bu senin karakterin (:"

    "saplantılı ve piskopat olmak?"

    "eh..fiziksel olarak zararsız, duygusal açıdan yıkıcı bir piskopat belki evet.."

    "peki.. burçine dönelim.. plan nedir?"

    "onun kurallarına göre oynamak..en azından öyle olduğunu sanmasını sağlamak.. aksi takdirde tsigalko, ava giderken avlanacaktın neredeyse... şimdilik yapabileceğin bir şey yok.. bekleyeceğiz..zamanı geldiğinde ise, ağzından çıkması gereken sözleri ben kulağına fısıldayacağım.. yapman gereken hareketleri ellerinden tutup ben yaptıracağım ;)"

    "... iyi.. sabrediyoruz..fazla havaya girmiyoruz... ve sana güveniyorum?"

    "aynen öyle (:"

    "sonuncusunda biraz sıkıntılarım var ama neyse.."

    "hep böyle esprili olman bir avantaj tabi (:.."

    "heh.."
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster