1. 126.
    0
    bunun üzerine pek bir konuşma yapamadım. sadece ona bakıyordum. deyim yerindeyse salak durumuna düşmüştüm. ara ara yürüyüp tekrar duruyorduk. bana bir şeyler soruyordu şimdi tam olarak hatırlamıyorum çünkü o sıra alnından dudağına doğru uzanan bir tutam saça odaklanmıştım. o konuştukça o teler oynuyordu. sanki o an onunla değil de saçıyla konuşuyordum.
    "ama eğer böyle susacaksak ben gideyim" bunu hatırlıyorum. böyle söylemişti.
    bende elimi yanağına doğru uzattım. ben elimi uzatırken farkettiğim en güzel şey; yüzünü geri çekmemesiydi. yani benden korkmuyordu. benden zarar ya da yanlış bir hareket gelmeyeceğinden emindi. gerçekten de maksadım kötü bir şey değildi. sadece o saçı alıp kulağının arkasına yerleştirdim.
    "saçların beni meşgul ediyordu. şimdi gözlerinle gözlerim arasında başka bir şey olmadığına göre konuşabilirim. seni ilk gördügüm gün mideme sert bir kramp girmişti. o an sana aşık olacağımın haberiydi o. üzerinden yaklaşık 17 ay geçti. on yedi ay sonra karşına çıktığımda yine aynı krampla mücadele ediyorum. ve bu mücadelede yanımda olmanı istiyorum."

    sessizlik uzuun bir sessizlik
    ···
   tümünü göster