1. 276.
    0
    mesajı yazdıktan sonra uyuyakaldım. ardıardına mesajlar gelmiş. "bin. senden nefret ediyorum. bir 'iyi geceler' yazmadan uyuyacak kadar odunsun. şikayetlerimi anlamayacak kadar anlayışssızsın. seninle sürekli aynı sebeplerden kavga ediyoruz ve ben bıktım. daha doğrusu ben kavga ediyorum sen sözler veriyorsun ama artık bunu yarın sonlandırırız" gibilerinden bir şeyler söylemiş. gördüm bunu ben. başımdan aşağı kaynar sular döküldü bir anda. şimdi de o amerikan filmlerindeki taktan çiftler gibi bir dokunuşun, her şeyi yerle bir etmesine izin verecek kadar şiddetli bir kavgaya dönüşmesini izledim ben. boğazıma kadar dolmuştum. izah etmeye çalıştım. "anlayış göster, dışarıda kaldım" diyorum, yine alttan. o da bana "sen bu kadar anormal şeyler yaparken sana nasıl anlayış göstermemi beklersin?" diyor. hiçbir şey diyemiyorum. "nesi anormal? bunda anlayış gösterilmeyecek ne var?" diyemiyorum. belki ileride dışarıda kaldığım için canıma okuduğu iki sebebi de irdelerdim, ama o an bilmiyordum. hiçbir şey diyemedim beyler.

    ailemden bahsetmiştim size binler. dedem ölmüştü geçen sene bugünlerde. öküz gibi ağlamıştım. işte o 8 mart gecesi de, dedem öldüğünden beri ilk defa, ve ondan çok çok daha fazla ağladım. daha doğrusu artık gözyaşlarım taştı, tutamaz hale geldim. geçtim bir köşeye "anamı gibtin bastet anamı" diyerek, yatakhanenin eskiden televizyon odası olan hurdalğına geçmiş, hüngür hüngür ağlıyorum, tutamıyorum göz yaşlarımı kendiliğinden akıyorlar binler.
    ···
   tümünü göster