1. 176.
    0
    kendisi kedileri çok çok çok ama çok sever. "ben bastet'im" falan derdi hatta, beni kedi öpücüğü denen bi öpücükle öperdi böyle bazen. kedilerin yalanması gibi ulan ne hoşuma giderdi be. kod adına da o yüzden bastet dedim. her neyse mahallede dolaşıyoruz. bir ev var varoşta, kediler basmış dıbına koyim. ben de severim kedileri. acayip mutlu olduğunu gördüm o anda. çocuk bekleyen çiftlerin sokaktaki çocuklara iştahla bakarak sarılması gibi birbirimize kenetlenmişiz. yaşlı teyzelerden biri geldi kedilerin sahibi sohbet ediyoruz onlarla falan. kendisinin hiç görmediği, hiç keşfetmediği, lugatini jargonunu hiç bilmediği bir yer mahalleler. ben ise yalova'da azılı bir mahallede büyümüşüm ama bir şekilde kendimi oks ile erkek lisesine atıp, o kültürden sıyrılmışım. ona çok egzotik gelirdi böyle. kedilerle biraz vakit geçirdik falan sonra yavaştan koyulduk yola. otobüse atladık. annesinin terapi salonu vardı, ona atıfta bulunarak, seninle geçirdiğim vakitlerin yerini hiçbir terapi seansı tutamaz gibilerinden bir şeyler demişti. onda bir ekgib yön vardı, bende de. sevilmeye aç, ben ise doğrudan sevginin her biçimine. ilgi nedir bilmediğim taktan bir yaşantının boğucu havasında hoş bir dağ meltemi gibiydi cidden. her ne kadar dengesiz, nevrotik vb. addedilmeye müsaitse de, bana cidden bir dönem bir insan olduğumu ve okşanabilir bir ruhum olduğunu göstermişti. aynı şekilde onun da boşluklarını dolduracak yapboz parçaları da bendim.
    ···
   tümünü göster