1. 126.
    0
    yollar akıp gittikçe, kilometreler tükendikçe herkes kendi içine kapanıyordu. kimi sevdiğini düşünürdü, kimi de fosur fosur uyurdu. uyumayanlar ise uyuyanların hakkı olan içkileri içerdi. tabi deplasmanların efsane bir olayı vardır, benzinci marketi patlatılır. eskişehir dolaylarındayız, ama bayağı tenha bir yol. bir benzinlik gördük, hemen dedim kaptan dur iki dakka! yağmalama olayı benim hoşuma gitmezdi. ben tribünün diğer ayılarına pek benzemezdim. vicdan sahibi bir insandım. ama paramız yoktu ne yapacaksın, çalmak zorundaydık. 2 kişi marketteki lavuğu oyalarken diğerleri bira, votka, viski, çerez, çikolata, sigara falan çalarlardı. bir tane gerizekalı bigiblet çalmış aq, dedim lan oğlum sen salak mısın? napıcan bigibleti zütüne mi sokucan?yok be abi, babamın kardeşime bir bigiblet alacak parası yok. çocuk ne zamandır istiyor. ona zütürecektim. istiyorsan bırakayım.'' yok dedim kardeşim yok, helalindir senin o bigiblet. aldık nevaleleri bindik otobüse. türkiye'de gitmediğim yerler takımları 1 lige hiç çıkmamış veya türkiye kupasında beşiktaş'la oynamamış illerdir. elimden geldiğince her deplasmana gitmişimdir, lisede hocam tuvalete gitmem lazım deyip az mı okuldan kaçtık. neyse dayı geldik antep'e saat daha öğlen 12 falan. maç akşam 8'de. bayağı bir vaktimiz var anlayacağınız. güzel bir kebapçıya attırdık kendimizi. etleri höpürdettik. tabi hesap verme vaktiydi, ilk önce ben kalktım restorandan dedim dayı hayırlı işler adam baktı herkes kalkıyor. ümit ediyor biri hesabı toplu verecek diye ama kimse kalmamış. otobüse son binen kişiyi görünce fırlıyor dükkandan, lan diyor haram zıkkım olsun size onlar. tabi o anda otobüs vınlamış oluyor. ve biz çektiğimiz ziyafetin mutluluğunun üstüne bir de efes çakıyorduk..
    ···
   tümünü göster