1. 126.
    0
    okul dağıldı ve bizim liseli bebeler koşa koşa okuldan çıkıyorlar. kimisi kavga ediyor, kimi arkadaşına ana bacı düz gidiyor.
    okul nedeyse boşaldı bizim tehlé ve saz arkadaşları en son çıktılar. kapıya doğru geldiler. üç arkadaşı beni geçti. ama sanki eve gitmiyordu bu defa çarşıya gidiyordu çünkü çarşı tarafına doğru dönmüşlerdi. sonra tehlé ve iki arkadaşı da beraber çıktılar. önlerine atlayıp tehlé'ye "müsade var mı?" dedim. o gıcık arkadaşı duracak gibi oldu ama diğer kız onu çekti ve sadece ben ve tehlé kalmıştık. abi iyi anlayışlı kızın da hali başka oluyor lan. direk herkes gitti ikimiz kaldık.
    tehlé bir şey diyemeden bekledi ben de o sırada "biraz konuşabiliriz değil mi?" dedim
    tehlé : olmaz şimdi (yine o bakışlar vardı gözlerinde ama bu defa ben daha katıydım.)
    ben : neden olmaz yani sebep söyle bana
    tehlé : çünkü (biraz düşündü ve) çünkü işim var.
    ben : kısa sürecek fazla konuşmayacağım söz
    tehlé : arkadaşlarım bekliyor
    ben : bak işte bekliyorlar seni bir yere gitmiyorlar. ne olur izin ver.
    tehlé : ama işim var yemin ederim.
    ben : tamam o halde müsade et de ben konuşayım sen sus
    tehlé: olmaz bir şey deme. (lan ne olurdu sanki orada susup konuşmasan canını alacak değildim ya sadece kalbinde oturacak bir minder istiyordum.)
    ben : lütfen bak ne olur söyleyip giderim sadece duy (o söyleme dediği için söyleyemiyordum. oysa o kadar kolaydır ki iki kelimeyi söylemek. zaten orada iki-üç dakika konuşmuştuk. ama sırf onun izni yok diye o iki kelime ağzımdan çıkmıyordu. söyleyip kaçmak istiyordum ama dilim varmıyordu. mühürlenmişti sanki beynim mantıklı düşünemiyordum.)
    tehlé : şimdi olmaz ama sonra söz (bunu söyledikten sonra gözlerim ona git dedi ve gitti.)
    ···
   tümünü göster