+9
-2
lezzolardan kısa olan moldovyalıya benzeyeni yavaş ve yumuşak hareketlerle soymaya başladı. tam bir profesyoneldi. sutyenin tam iki göğüsünün arasına denk gelen yerinden tutup hızla çekti. çekmenin etkisiyle arkadaki kopça koparak sutyen açıldı. bir an kısa ve azdırıcı bir çığlık attı moldovyalı. sırtında kopçandan tatlı bir kızarlıklık kalmıştı. koşup yalamak istedim ama izle demişlerdi, ben de öyle yaptım. çok azdığım anda hiç olmadık şekilde kısa boylu olan diğerinin bacağına sürttürmeye başladı. "dur yapma" diyecek oldum ama sonra "gibtir et arif huurya gibiş öğretme" dedim kendi kendime ve sustum.
yalnız bütün bunlar olurken dikkatimi bir şey çekti. kısa boylu olan onu gördüğüm ilk andan beri hiç konuşmamıştı. bacağına sürtünmeye başladığı anda anladım neden konuşmadığını. bikinisinin altından çuvala konmuş bir kobranın hareketlerine benzeyen kıpırdanmalar başladı.
"aha" dedim "arif oğlum yarra yedin"
meğersem bizim moldovyalının tokmakçısı travestiymiş. gibini çıkardıktan sonra bana döndü ve gülümsedi. elimle çaktırmadan altımdaki sandalyeyi kontrol ettim acil bir durum olursa kaldırıp fırlatabilir miyim diye. sandalyenin ele gelen bir iki yeri vardı biraz olsun rahatladım.
sonra travesti moldovyalıyı aldı evire çevire karşımda gibmeye başladı.
bana döndü ve "sen de katılmaz mısın?" dedi
o anda korku ve milli olma ihtimalinin heyecanı ile dilim çözüldü ve yalansız içimi döktüm
"abicim ismini nedir?" dedim
"sabri" demesiyle içim daha bir kötü oldu
"sabri abi kusura bakma ama doble penetration bana fazla ben elimden ötesini görmedim" dedim.
hahaha şeklinde kaba bir erkek gülüşü attı "lan oğlum gibecek değiliz ya gel" dedi. bu bir davetti. evet böyle diyip sonra arkamdan verecekti kobrayı.
o anda yerimden fırladım ve kapıyı yumruklamaya, son gücümle "kurtarın" diye bağırmaya başladım.
patır patır bir kaç ayak sesinden sonra kapı açıldı.
benim boğulurken kurtardığım kız sesleri duymuş ve merak edip gelmişti. hemen çıkıp kapıyı dışarıdan kapattım ve kızın elini tutup tuvalete doğru koşmaya başladım. kız "dur neden kaçıyorusun?" dedi. dedim "o iki taş hatundan biri 20 santim yannanı olan bir travesti. kaç giber ikimizi de". "biliyorum sen bana bırak" dedi ve lezzolar dışarı çıkınca "sabri! troşki! gibtirin gidin kendinize başka yem bulun" dedi. lezzolar da "pardon efendim bilemedik canınız bir şey isterse söyleyin yeterli" dediler. adeta şok olmuştum. bu arada moldovyalı tabi "janınız bir jey isterse" şeklinde kurdu bu cümleyi. huur.
3 saniye içerisinde telaşım yatışmıştı. "baban gitti mi" dedim? "gitti kevaşe kasığından düşme" dedi. babasına neden böyle hitap ettiğini sorduğumda "bu travestileri huurları hep babam çalıştırır buralarda. bütün semtin dıbına koydu yerli turist çekecem diye" dedi. işta o an bu andı. bir dergide okumuştum ailesinden bahsetmeye başlaması iyi bir anlama geliyordu. hazır muhabbeti kurduğumu düşünürken hemen uzanıp omzuna tatlı bir buse kondurdum. döndü ve gülümsedi.
işte burada an bu andır dedim ve sordum "peki" dedim "biz seninle daha önce neden hiç sevişmedik?" güzel dişlerini göstererek mutlu bir şekilde güldü ve cevap vermeden hemen dizlerinin üzerine çömeldi ve benimkiyle oynamaya başladı. işini gerçekten biliyordu. zevkten çıldırıyor, ayakta zor duruyordum. tabi bütün bunlar 3 saniye sürdü ve titreyerek boşaldım.
kendime geldiğimde hala tuvaletteydim ve kız kolanyayla bileklerimi ovalıyordu. "ne kadar baygın kaldım?" dedim. "çok değil 15 dakika kadar. beynine kan gitmedi muhtemelen" dedi.
hadi ozaman dedim şu kaldığımız işi bitirelim dedim. milli olacaktım çünkü kafaya koymuştum. bütün günlük koşuşturmaya karşın hala bir vajinada vücut bulamamıştı cinsel organım. güzel memelerini ısırıyor, bir yandan da vajinasıyla oynuyordum. sonra kucağıma alıp tuvaletin duvarına yasladım ve artık daha iyi durumda olan cinsel organımı vajinasından içeri sürdüm. bir süre gidip geldikten sonra lavaboya oturttum. bir müddet de böyle seviştik. hızlı bir hamleyle koridoru diklemesine keserek hastanedeki boş odalardan birisine çektim ve 3 saat kadar değişik pozisyonlarda seviştik.
ama hala ikimiz de devam etmek istiyorduk. "daha geniş çapta bir şeyler denemek ister misin?" dedi. anladım ki sabriyle troşkiyi çağıracaktı.
"sabri den züte gelmeyelim" dedim. "merak etme ben varken senin istemediğin hiç bir şey olmaz" dedi. "peki ozaman" dedim hemen aradı sabri yle troşki geldi.
benim kıza döndüm "ben troşkiye geçiyorum sabri senindir" dedim.
o andan itibaren sabriyle eş değiştirerekten iki kızı değişik pozisyonlarda 6 saat kadar mutlu ettik.
işimiz bittiğinde sedye, yatak ne bulduysak uzanıp sigara yaktık. hastane görevlisi kokuya geldi ve sigara yasağını hatırlattı. dedim "daha 2001 deyiz ne yasağı mnıgibiyim" yok dedi ben anlamam.
62 den 248 liralık sigara cezasını da cebimden çıkardım verdim.
bunu daha sık yapmak üzere anlaştık ve ayrıldık.
akşam 9 gibi geri eve döndüm, mangal yapmış dayımlar onu yedim, sonra banyoya girdim, asıldım ve uyudum.
2001 den beri ne zaman sideye gitsem araşır buluşur sevişiriz.
not: merak edenler için sabri ye hala dokunmadım.
bitti lan.
özet: çok pis ciks yapmışız olum.
Tümünü Göster