1. 51.
    0
    @41 “Vay o namaz kılanların hallerine ki, kıldıkları

    namazdan gafildirler. Onlar gösteriş

    yaparlar.” (Maun 4-6)

    Riyanın en kötü tarafı, ALLAH’a şirk manasını taşımasıdır. Riya yapan kimselere mürâi denir. Ve mürâiler ALLAH(cc) katında sevimsiz kimselerdir. Kur’an’da şöyle buyurulmaktadır:

    “Rabb’ine kavuşmayı uman kimse, salih ameller işlesin ve Rabb’ine kullukta hiç bir ortak koşmasın.” (Kehf 110)

    Kullukta ALLAH’a ortak koşmak demek, ibadet ve amelleri başkaları için yapmak demektir.

    Rasul-i Ekrem Efendimize, bir gün neden ağladığını sordular. Şöyle buyurdu:

    “Ümmetimin şirke düşmesinden korkuyorum. Onlar puta, aya, taşa tapmazlar. Ancak amelleriyle riyâkarlık yaparlar.”

    Amelleri yaparken insanlardan övgü ve saygı beklemek riyanın ta kendisidir. Ve riyanın bir başka çirkin tarafı da, ALLAH ile bir bakıma alay manasını taşımasıdır. Hak Teâlâ, şüphesiz amel ve ibadetlerin kimler için, ne maksatla yapıldığını en iyi bilendir. O’nu kandırmak (haşa) asla mümkün değildir. Kul ancak kendini, bir de diğer insanları kandırabilir.

    Amel ve ibadetlerimizde aşikâre riyadan çok, gizli riya vardır. Gizli riya, yalnızca riya için yapılmayan, ancak yapılırken içine riya karışan amellerdir. Mesela yalnız olduğunda şevksiz yaptığı ibadeti, başkaları varken huşu ve neşe içinde yapmaktır. Bir başka riya, kişi amelini her zaman aynı şevkle yapar, ancak ibadet ehli olduğunu başkalarının bilmesini arzu eder. Bu da kalbin riyasıdır. Riyanın bir çeşidi de, kişi amellerinin duyulmasından hoşlanmaz; ancak karşısındaki insanların kendisine hürmet etmesini, kolaylık göstermesini ister. Böyle bir adam, farkında olmadan yaptığı ameller karşılığında, insanlardan hürmet ve mükâfat beklemektedir.

    Bütün bunlar yapılan ibadetleri kökten yok etmemekle beraber, sevaplarını noksanlaştırır.

    “Allahım, kalbimizi nifaktan, amelimizi riyadan temizle -âmin.”

    özet: özet filan yok isteyen okur istemeyen okumaz. okuyan en azından birşeyler öğrenir saygılarımla
    ···
   tümünü göster