0
hemen aradım mavi'yi.
açmadı en başta.
mesaj çektim "açmazsan evden ararım. aç şu telefonu" diye.
sonra aradım hemen açtı.
"mavi" dedim.
sessizlik.
"mavi ordamısın?" dedim.
yine sessizlik.
en sonunda bi ağlama gibi bi sesle karısık "burdayım" geldi.
"mavi noldu? ne bu yaptığın?" dedim.
"duydum adnan. hepsini duydum" dedi ağlak ağlak.
"ya ne duydun mavi. delirtme beni" dedim.
"konuşacak bişey yok" dedi kapadı telefonu suratıma.
amk sinirden kendi kendimi gibecek duruma geldim.
mini cooper bende ya giydim üstüme bişeyler bastım gittim.
zaten gecenin bi körü, yollar bomboş 20 dakikada ordaydım.
mesaj çektim "mavi kapınızın önündeyim" diye.
cevap gelmedi.
biraz daha bekledim, bi iki mesaj daha attım. yine cevap yok.
ben de yatırdım amk koltuğu uyumuşum.
yanımdan geçen bibelediye otobüsünün hayvani gürültüsüne uyanmışım.
hemen telefona baktım. 9 civarıydı.
mesaj falan da gelmemiş.
"mavi hala aşağıdayım" yazdım. yine cevap yok.
bi ara otobüs durağının önündeki simitçiyi gördüm. indim arabadan simit aldım.
amk o soğuk simitleri kemirirken öttü telefonum.
baktım mesaja hemen.
"git burdan" yazmış mavi.
amk ne simitin tadı kaldı ne sabahın aydınlığı.
hepten delirdim amk.
"eğer yarım saate aşağı inip benimle yüz yüze konusmazsan evinize geliyorum" yazdım.
cevap falan gelmedi.
cevap yerine 20 dakika sonra mavi geldi aşağı.
pencereden gördü heralde arabayı. direkt arabaya gelmişti.
bindi arabaya.
"biraz uzaklaşalım burdan. babam evde" dedi soğuk soğuk.
hemen uzadım ordan.
sahile indik. kenara çektim arabayı.
bekledim 2-3 dakika konussun diye.
baktım ses yok "mavi susacak mısın?" dedim sinirli sinirli.
parladı birden.
"ne konuşmamı bekliyosun?" dedi.
"mesela neden böyle saçmaladığını anlatabilirsin" dedim.
"adnan ben ayrılmak istiyorum" dedi.
dunya basıma yıkıldı amk.
nefes alamadım.
gözlerimi kıstım. şaka yapıyodur dedim.
"ayrılmak mı?" dedim zar zor.
yuzume bakmadı. dışarı bakıyodu.
"evet" dediğinde anladım ağlamaklı olduğunu.
konusamadım.
ama susamıyodum da.
"neden?" dedim.
ağlamaya başladı yüzünü benim olmadığım yanda tutup.
eline uzattım elimi.
çekti birden.
"dokunma bana" diye bağırdı.
utanmasam ben de ağlayacaktım.
"mavi kafayı yiyecem ne oldu?" dedim.
sustu, pustu ama en sonunda anlattırdım.
ben o ara samsung u900 kullanıyodum. o telefonun ortada bi yeri dokunmatik, yes ve no tusları manueldir. bi de tus kilidi mevzusu saçmadır biraz. sürgüsü az bişey hareket ederse kilit açılır.
dün de oyle olmuş.
benim cebimde tus kilidi açılmış.
nasıl olduğunu bilmediğim bi şekilde son arananların nambır van'ı mavi olduğundan onu aramısım. cebimdeyken bunu becermem baska bi takdire şayan özelliğim olsa gerek.
mavi de açmış telefonu.
hemşire bi kız gelmişti ya dukkana. tost yapıyodum ona sandwichi. onunla konusmalarımızı duymuş.
"eklesene beni face'den" dediğini, "sen iste ben her yere eklerim seni" dediğimi, vs... duymuş.
sonra bu benim dıbına koduğumun telefonu kapanmış muhabbet normale döndüğünde.
bu da ben farkettim telefonun açık olduğunu da panikle kapadım diye hemen aramış.
suç üstü yapmış bana aklınca.
ananı gibeyim samsung u900...
Tümünü Göster