1. 3751.
    0
    mavi bana "sevgiliyiz" dedi.
    bildiğin sevgiliyiz dedi lan.
    meğer ben eskiden dünyayı loş görüyomuşum her yer aydınlandı birden. allah ışıkları mı açtı bilmiyorum aydınlandı her yer.
    şampiyon olmuştum, hem de kadıköyde.
    kalktım, maviye sarıldım. kupamı kaldırır gibi kaldırdım onu. ayakları kesildi yerden.
    her yer aydınlıktı.
    apaydınlıktı artık. allah fener gibi züt oğlanı değildi. dedim ya, ışıkları sonuna kadar açmıştı ben kupamı kaldırırken.
    "ya adnan dur ya" dedi.
    duramadım.
    etraftan bakanlar olmuştur. baksınlar lan tabii. hep mi üzgün görecek amk insanlar beni? bi de mutluluğumu görsünler.
    "ya dur ya" dedi mavi tekrar. durdum.
    "ya mavi sen bana şaka maka yapmadın di mi? bak valla olmaz öyle şaka maka" dedim.
    inanamıyorum amk gerçek olduğuna.
    "of ya deli. rezil olduk herkese" dedi elimi tuttu. çeke çeke uzaklaştırdı bizi oradan.
    "nereye gidiyoruz?" dedim.
    "ya gel" dedi sürükledi beni.
    eminönü iskelesinin orda turyol vapurlarının kalktığı yerin az ötesinde bi kafe var denizin dibinde hemen. oraya gittik.
    "gel konuşalım doğru dürüst" dedi.
    girdik içeri. hee belirtmeden geçmeyeyim, el ele girdik.
    el ele girdikten sonra el ele boş bi masaya oturduk.
    oturduğumuzda da el eleydik.
    o karşıma oturdu benim. bi ara çantasını çıkarmak istedi. omuzuna asmıştı çapraz şekilde. ama el ele olduğumuzdan çıkartamadı, çünkü ele leydik.
    "ya bıraksana elimi" dedi.
    "bırakmam" dedim.
    bunları konusurken de eleleydik.
    amk ne güzelmiş lan "el ele" yazmak...
    garson geldi "ne içersiniz" dedi.
    aslında hiç sevmem öyle yanımdaki kızın yerine sipariş vermeyi ama o gün şımardım amk. muallakliğine "ben türk kahvesi içerim. sevgilim de türk kahvesi içer" dedim.
    gözleri kocaman oldu yarım yarım çıktı gamzeleri. utandığından gülememişti. kocaman gözleri ile "yuhh görgüsüz ayı" dedi heralde bana.
    garson dediğim de orta yaşlı biri.
    güldü o da. nasıl olsun kahveleriniz dedi. ben sade istedim. garson gülerek "sevgilinizinki nasıl olsun" dedi.
    mavi utancından kafasını öne eğdi.
    benim çok hoşuma gitti birinin mavi yanımdayken maviye sevgilim muamelesi yapması.
    "abi sen hepsinden getir sevgilim hangisinden isterse ondan içsin" dedim.
    mavi artık konuşma gereği duydu. yine yarım gamzeli gülümsemek istemeden ama gülümseyerek "şekerli olsun" dedi.
    ···
   tümünü göster