1. 3701.
    0
    postane çok uzak değildi. yürüyerek 10 dakika amk.
    girdik zaten kalabalık bi yer değil sıra mıra da yok hemen verdim kimliği "nerden geliyo havaleniz?" sorusuna doğru cevap verince ödül olarak paramı verdi memur lavuk. amk sanki trilyon veriyo deyyus 50.000 tane soru soruyo.
    250 lira yollamış volkan abi. benim cepte de bi o kadar vardı.
    dışarı çıktım.
    volkan abinin parasını değil de öbür paradan 150 lira falan uzattım tarığa.
    "bu ne amk?" dedi.
    "lan dünden beri ne üstün başın kaldı ne evin alayını kullandım. sende de para yoktur amk al işte" dedim.
    ter ters baktı suratıma.
    "senin belanı giberim amcık. para ver diye mi aldım ben seni evime" dedi.
    "la yanlış anlamış taklidi yapma giberim al işte rahat etsin içim" dedim.
    "la git malmısın amk. var bende para olmadığı zaman isterim" dedi.
    yurumeye başladı tarık.
    arkasından "la oğlum konturunu de bitirdim heralde" dedim.
    döndü birden "o zman bana kontur alcan giberim valla belanı" dedi.
    güldüm amk.
    "gel lan almayan zütoğlanı. ama su bilet işini bi halledelim" dedim gittik bulduk metro turizmi. zaten orda inmiştim geldiğim zaman servisten. ofise girdik bilet sorduk. direkt samsundan kalkan değil de giresun istanbul arabasından bulduk saat 1e bilet. otogara mı ne ugrayıp alacakmıs bizi devam edecekmiş istanbula. servisi sordum "45 dakka sonra gelcek" dedi. apar topar çıktık tabii. kaçırmayalım amk servisi. daha eve gidip benim kurumus ust bası alacam giyecem falan. koşar adım eve dönerken yolda turkcell bayii gördüm. turkcell bayii ama çakma turkcell bayii amk. tabelada turkcell yazıyo camda "parça kontor bulunur". girdim tarıka 2 tane 250'lik kontor aldım. verdim kartları buna kızdı amk malmısın napcam bu kadarı diye. giblemedim. eve gittik. kurumuş benim üst baş. tarık'a verdim ütüledi amk. ben üstü başı değiştirdim. yılmaz denen çocukla da vedalaştım çıkıyodum bu tarığın kız geldi. onunla da vedalaşıp çıktm. tarık da tabii benle geldi beni bindirmeye. o gelince tarık'ın kız da geldi. 3 kişi koşar adım gittik metro yazıhanesine. 7-8 dakkaya orda olduk.
    saat de adamın soylediği servis saatine 5-10 dakka falan vardı.
    bi iki ufak geyik, tarık'ın kız arkadaşının "yine gel" ve tarık'ın "alıştırma şu zütü" lafları eşliğinde bindim servise. bu sefer beni de uğurlayan vardı. sevindirik oldum amk. el sallaya sallaya ayrıldım atakumdan. otogarda da çok beklemedim bindim otobüse. zaten gece uyumadım diye mayışıktım otobüsün en arka koltuğundan gelen bebek ağlaması sesi de üstüne tuz biber oldu amk. ninni gibi geldi. uyumuşum amk.
    uyandığımda alibeyköy'e griyodu otobüs.
    indim.
    saat de yok amk üstümde başımda.
    içeri girdim bekleme salonu gibi bi yer vardı saate baktım. 00.30 olmuş amk.
    oralarda kontorlu telefon da yok.
    halamlar kucukcekmecede cennet mahallesinde oturuyodu. ben de bindim cennet mahallesi servisine. oraya gidince tarığı ararım ondan eniştenin telefonu alırım ararım diye dusundum. adamın teli de bilmiyorum amk, ezberimde yok.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster