1. 3701.
    0
    telefonla da konuştuktan sonra ne param ne de yapacak başka bişeyim kalmıştı.
    kuyruğumu süre süre biravo yoluna vurdum kendimi.
    içeri girince patron dediğim adamı göremedim ama beyaz gömlekli lavuk oradaydı. onun yanına gittim.
    "abi yok mu?" dedim.
    "buralardadır. sen otur gelir o" dedi.
    barda boş sandalye vardı oraya oturdum amk.
    o beyaz gömlekli bardaki elemana "arkadaş bizden. ne içiyo sor" dedi.
    hiç sevmem bu "ilgilenin arkadaşımla" muhabbetini. direkt senle ilgilenecek adamın gözünde torpilli yavşak damgası yiyosun amk.
    bardaki eleman sordu "ne içersin?" diye.
    ne diyecem amk "bira" dedim.
    karnım açtı yine ama gibe gibe bişey soyledim. dedim o kadar sordular şimdi bişey soylemezsek bu sefer de başka bişey soylerler peşimden. torpilli yavşak ideal amk. başka bişey soylemesinler.
    koydu önüme bi 30luk bira bi yudum aldım ama midem nasıl bulandı amk.
    içemedim.
    koydum kenara bekledim mal mal.
    çok geçmedi patron geldi.
    beni görmeden dolandı mekanda. ona buna selam vermeler falan.
    5-10 dakka giblenmedim oturdum. artık kalkmak üzereydim, ben gidecem adama amk, baktım bana doğru döndü.
    gördü beni.
    konuştuğu lavukları bıraktı yanıma geldi.
    "adnan naıl gezdin mi?" dedi.
    "gezdim abi" dedim.
    sırtımı sıvazladı.
    amk bira elimde mal mal duruyorum partide kimseyi tanımayan asosyal huur cocugu gibi.
    o ara patron bardaki çocukla muhabbete daldı. "nasıl gidiyo, ekgib var mı?" gibilerinden.
    sonra bana döndü, kısık bi sesle "sen yemek yedin mi?" dedi.
    utandım amk "tokum abi sağol" dedim.
    söyleyiş tarzımdan anladı heralde tok olmadığımı.
    "nasıl toksun oğlum. sabah geldin akşam oldu. ne ara yedin? olmaz öyle" dedi.
    yavşak yavşak boynumu içeri çekip sola doğru 35 derecelik bi eğim verdim dudaklarımı bükerek.
    bu "ağanın eline dokunulmaz" demekti.
    "kumru yedin mi sen hiç?" dedi.
    "istanbulda tophane'de yedim abi bi iki kere" dedim.
    "ya bırak onlar kumru mu? ben 2 tane yerim sana da 2 söylüyorum" dedi ve ordan birine "oğlum git yan tarafa 4 tane kumru söyle bize" dedi.
    ulan yemin ederim adama veresim geldi amk
    bu o ara bardan kalkmıştı.
    paketi buna getirdiler ilk heralde poşet elinde geldi yanıma.
    oturdu yanımdaki sandalyeye kola söyledi kendine. bana sordu ne içersin diye ben de kola dedim amk.
    size yemin ederim ilk kumruyu balık yiyen fok balığı gibi bi kerede yuttum. çiğnemedim bile lan.
    adam ben rahatsız olmayayım diye bakmıyodu yemek yerken bana.
    birine yemek yerken bakarsanız rahat yiyemez ya o d aklı sıra beni rahatlatıyodu.
    ben ikinci kumruyu aldım yarısına gelmişken bu daha yeni bitirdi ilk kumrusunu. yaslandı arkasına "off çok geldi" dedi.
    bildiğin yalan amk.
    kendi kumrusunu da bana verecek.
    nitekim öyle oldu "adnan ben bunu yiyemiycem sen yersin artık" dedi.
    ben hayvani bi şekilde elimdeki kumruyu yerken utandum amk "yok abi yiyemem çok gelir bana" dedim.
    nereye çok gelir amk?
    valla billa onun ggibi 2 tane daha yerdim.
    "yersin yersin. genç adamsın sen. ben bi dolanayım görüneyim millete sen bitir bunları ziyan olmasın gelirim birazdan" dedi gitti.
    ben amk o gidince daha da iğrençleştim.
    ağzıma yüzüme bulaştırmaya başladım artık kumruyu.
    1 dakika surmedi obur kumruyu da yedim.
    yemin ederim hayat paylaşınca değil, yiyince güzel lan.
    nasıl bi rahatlama oldu, can geldi amk bedenime.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster