1. 3701.
    0
    ben geçtim oturdum biravo'da kuytu bi masaya.
    hafiften doluydu mekan. sabahki beyaz gömlekli tanıyo ya beni bira yollamış bana. garson getirdi koydu önüme ama ben nasıl içecem amk o birayı?
    ölüyorum neredeyse açlıktan.
    hani ekmek falan doğrasalar o biraya anca öyle içebilirim birayı. öbür türlü kusar kalırım amk.
    yine de adettendir diye ettim tabii teşekkürümü.
    bira bana ben biraya baktım bi beş dakika falan.
    sonra bu patron dediğim adam geldi.
    direkt geldi oturdu benim masaya.
    "abi bi yanlış yok di mi hesapta?" dedim.
    "yok yok" dedi.
    yok tabi amk. fazlası bile var orada biliyorum da yine de teyit etsin diye yalandan soruyorum işte.
    "dokunmamışsın birana" dedi.
    açım demeye utandım amk.
    "abi daha erken diye içmedim" dedim.
    onun da bi yere muhabbeti bağlamaya çalıştığı belliydi.
    "adnan iyi bi çocuksun da sen bana su istanbuldan izmire gelme mevzunusu bi anlatsana tam olarak" dedi.
    amk lan dedim heralde adam bana hala güvenemedi.
    "abi ben ailemle biraz bozuştum bi de istemedim artık istanbulda kalmayı. tedbili mekanda ferahlık vardır diyolar ya o hesap" dedim geçiştirir gibi.
    "ailenin haberi yok yani?" dedi.
    "yok abi. zaten olsa da çok önemsemiyo beni oralarda sen merak etme" dedim.
    "yanlış yapmışsın oğlum" dedi.
    kişilerin kararlarımı yargılaması zaten hoşuma gitmez bi de adam böyle konusunca bilip bilmeden, hatta hiç bi tak bilmeden ben bozuldum tabii. anladı adam da.
    "ben bana kız diye soylemedim ama nasıl merak etmişlerdir seni" dedi.
    "etmemiştir abi kimse" dedim.
    çıkardı cebinden telefonunu "al ara bi bakalım etmişler mi etmemişler mi?" dedi.
    amk başta elimi uzatır gibi oldum ama sonradan zütüm yemedi.
    bazı şeyleri bilmemek daha iyi hedsabı istanbuldan haber almak istemiyodum.
    aslında ben de merak ediyodum oradakiler benim gittiğimi biliyo mu, annem nasıl, babam çok mu kızdı, mavi...
    ama işte şu an için erkendi irtibata geçmek için.
    "yok abi aramayayım" dedim.
    ısrar etmedi.
    çıkardı cebinden 10 lira masanın altından uzattı bana.
    "al şunu kordona in, bi çay iç, biraz düşün sonra gel buraya hem konuşalım sakin kafayla hem de hesaplaşalım senle" dedi.
    utana sıkıla aldım parayı.
    aslında çalıştım amk orada niye utandıysam?
    heralde onun benim yevmiyeden ekstra verilen bi para olduğunundandı utanışım.
    ama aldım parayı amk.
    kalktım masadan. çıkıyodum dukkandan "1 saate burda ol" dedi patron arkamdan.
    "tamam" anlamında salladım kafamı.
    çıktım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster