1. 3651.
    0
    saat 11'e yaklaşıyodu dayanamadım mesaj attım mavi'ye
    "yedin mi pamukşekerini" diye.
    tehdit falan da etmemiştim ama mesaj bu sefer çabuk geldi.
    "çöpe attım"
    hayatımda ilk ve son defa beddua ettim mavi'ye.
    "allah belanı versin" dedim içimden bağıra bağıra.
    ya ben bi adım attıukça bu koşa koşa kaçıyo benden.
    bıktım amk ya.
    anlatamam size o an pgibolojimi.
    düşünüyorum nasıl anlatayım diye ama inanın bulamıyorum. sizin de oyle anlarınız olmuştur anlayın işte.
    hani çocukken mahallede herkesin bigibleti vardır da size kimse bi tur vermez,
    hani akraba ziyaretine gidersiniz de öbür misafir çocuğa herkes bayılır ama sizi kimse giblemez,
    hani siz en güzel entarileri döşerken sırf tayfası olan, nick sonuna "abi" koymuş birisi sizden kat kat şuku alır da sizi kimse artılamaz...
    aynen öyle bi dışlanmışlık.
    çok şey hissettirdi mavi bana o zamana kadar.
    aşk, sevgi, nefret, üzüntü, heyecan, yalnızlık, vs vs... ama ilk defa bana kendimi dışlanmış hissettiriyodu.
    ve inanın bu en yalnız olduğum halimdekinden bile daha kötüydü.
    ben yalnız kaldığımda onun resmine bakarak muhabbet ederdim. kendimi onun haberi olmadan onun dünyasına dahil ederdim. ama bu sefer o beni bana haber vere vere hayatından dışlamıştı.
    ulan benim kendi hayatım yok ki. sana paralel bi hayat yaşıyorum.
    dolara endeksli japon yeni gibiyim.
    dolar varsa benim değerimi biliyo insanlar. tek başına japon yenini kim napsın? kim takip eder benim günlük paritemi?
    amk o zaman dedim ben bu dıbına kodumun istanbuluna fazlayım. ben bu dünyaya fazlayım.
    az bi zütüm yese o gece intihar ederdim heralde.
    onun yerine gitmek istedim.
    yeni bi yerde çalışıp kendime bi hayat kurabilmek istedim.
    çalışırdım lan. ben hep çalıştım ki zaten.
    gücüm kuvvetim bişeylere yettiği halde hayatımın bi döneminde oturup baba parası yedim onda da başıma gelmeyen kalmadı amk.
    kararım kesin, gidicem dıbına kodumun istanbul'undan...
    ···
   tümünü göster