1. 3576.
    0
    o bana bakarken ayaklarım titredi yuruyusum zorlastı amk.
    onca senedir içerim bi çift mavi göz kadar sarhoş eden bişey bulamadım hala.
    ne sulusu ne kurusu, sevdiğinin gözleri sarhoş eder en çok adamı.
    oturdum masaya.
    tam karşımda oturuyodu.
    dizlerini masaya koydu, bana doğru yaklaştı.
    "sana bi özür borçluyum adnan" dedi.
    salağa yattım önce. mevzu benim bu batu'yu başka bi kızla gördüm diye hırpalamam ve mavi'nin beni onu kıskandığım için bunu yaptığımı düşünerek ağzıma telefonda sıçmasıydı. tabii ben hemen anlarmıyım amk? gibsen anlamam. 3-5 kelime fazladan soylesin sesi yerleşsin zihnime.
    "ne özürü?" dedim.
    "hani şu batu meselesi yüzünden sana haksız yere bi sürü kötü şey soylemiştim" dedi.
    "ha şunu bileydim amk" ifadesini takındım yüzüme ve "ya ne özürü saçmalama" dedim.
    "yok ya gerçekten çok mahçup oldum. tuğçe bana anlattı durumu. sen o zaman bana soylemedin ben üzülmeyeyim diye ben de bilip bilmeden konuşmuş oldum" dedi
    "hakkaten ya amma konusmustun sucum yokken. sana bi daha iyilik de yapmıycam" dedim gülerek.
    bi çimdik attı elime nevrim döndü amk. nasıl acıdı. ama çekmedim elimi.
    amk kopsa o elim yine çekmezdim onun elinin yakınından.
    "söyleseydin sen de ben nerden bileyim" dedi hafif mahçup, biraz şımarık.
    ben tuğçe ile kayıt için buluştuğumda kahvaltı masasında anlatmıştım ya o da tabii ki mavi'ye anlatmış gerçeği. utanmış, mahçup olmuş aramamış o zaman. ama sonra özü dilemesi gerektiğini düşünmüş falan filan...
    o ara bu saatine baktı.
    "kalkalım mı? geç kalıyorum" dedi.
    "olur" dedim içim kan ağlaya ağlaya. amk zaman da bi muallak. o yokken belamı gibiyo, bitmek bilmiyo o varken erken boşalıyo ağzıma yüzüme.
    hesabı istedi.
    mavi çantasını kucağına alıp içinden ticketlarını cıkarmaya uğrasırken tuvaletin orda para verdiğim garson getirdi hesabı.
    şekil yapmışlar hesap isteyince böyle ufak sandık gibi bişeyde geldi masaya hesap.
    sandık dediysek kutu kadar bile değil. küllükten biraz büyük bişey. amk dekor olsun işte.
    ben o küçük sandık gibi şeyi görünce garsına "birader biz bi sandık dolusu hesap gelecek kadar yemedik ki" dedim.
    garson bu yavan esprime gülmek zorundaydı tabii.
    ben elimi bile atmadım hesaba ödedim amk.
    mavi hemen kaptı hesabı ödeyecek ya.
    açtı baktı içinde para var.
    jeton düşmedi hemen.
    "izninle paramın üstünü alayım" dediğimde anladı.
    kızmış ama aslında kızmamış bi yüz ifadesi ile "ne zaman ödedin ya?" dedi.
    "yok buranın bana borcu vardı onu getirmişler" dedim gülerek
    "ha ha çok komik" dedi mavi.
    teşekkür ettim garsona ve kalktık masadan.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster