1. 3576.
    0
    yakınımdaydı mavi. hem de oyle yakınımdaydı ki. önümde duruyo amk.
    pamuk şekeri gördü elimde.
    "benim galiba bu" dedi gülerek.
    yuzumdeki aptal ifadeye gülüyodu.
    hem karizmatik olmaya calısıyorum hem bi yandan aptal bi tebessüm var suratımda. leonardo da vinci'nin mona lisa'sının sırrını nasıl çözememişler anlayamıyorum amk. o kadın aşıktı leonardo da vinci'ye. o ifade baska turlu olmaz suratta.
    "evet senin" dedim uzattım maviye.
    eli elime değdi alırken pamuk şekeri. ona yuzlerce pamuk seker verebilridim sırf eli birkaç yuz kere daha elime değsin diye.
    teşekkür etti bana öptü yanağımdan ama dudakları değmedi yanağıma.
    playback öpüştü bu.
    yanaklar birbirine değdi "muck" sesi cıkardı dudaklar.
    olsun amk yanakları değdi yanağıma. razıydım playback de olsa.
    ben o yanak mevzusundan sonra hepten mala bağlamıştım.
    "adnan geç kalıcaz" dedi
    "neye?" dedim amk
    kızar gibi baktı yüzüme, bi yandan da çekti kolumdan "neye olacak? iftara" dedi.
    ne bilsin benim iftarımın az önce onu görerek olduğunu?
    "ben seni gördüm, elim eline, yanağın yanağıma, sesin kulağıma, gözün gözüme değdi. 'adnan için iftar vakti' dedi istanbul" desem anlamazdı ki...
    belki de anlardı amk ama ben diymedim.
    keşke deseydim.
    keşke içimden geçen ona dair bütün herşeyi soyleseydim ona.
    ···
   tümünü göster