1. 3501.
    +1
    kahveleri içip kadıköy iskelesine doğru gittik.
    binecez çeyrek kala ya da çeyrek geçe vapuruna karşıya geçicez, ordan ben bunu minibüse bindircem. sonra da adekse gitcem amk yatıya.
    vapur iskelesine gelince jeton almak için gişeye gittim.
    "bende akbil var" dedi tuğçe.
    "la manyakmısın alırım ben jeton ikimize de" dedim.
    kahveleri ısmarlattık bi de yol parası mı çektircez kıza?
    elimi cebime attım şıngırdayan bozuklara doğru.
    elimin yettiğince çıkardım bozuk ama bi saçmalık vardı amk. altın çıktı cebimden.
    nasıl altın falan demeyin bildiğin cumhuriyet altını amk.
    başta mallaştım, salaklaştım.
    yanımda tuğçe de var o da bakıyo "adnan altınla mı geziyosun cebinde" dedi bana.
    ben hala anlamadım tabii durumu.
    "hee dolar bozuyo beni" dedim.
    altınlar haric bozukluklardan sectiğim paralarla aldım jetonları. ama benim kafa mal oldu.
    nerden geldi amk o altınlar diye düşünüyorum.
    lan dedim acaba ben o okul bahçesinde uyuklarken evliya mı gibti beni?
    ama üstümde kot vardı amk kotla gibilmek de zor. yurtdışında bi mahkemede öyle bi karar vardı. onlardan iyi mi bilcem amk?
    tuğçe de farkında bende bi dalgınlığın olduğunun.
    "noldu? ne düşünüyosun?" dedi
    "yok bişey dalmışım" dedim.
    çok da uzatmadım o dalgınlık durumunu.
    sonuçta amk bütün bir gece adekste düşünebilirdim bunu. hiç olmadı google'a "altınlar cebime nerden geldi?" yazarım diye düşündüm tuğçe ile muhabbete daldım.
    ···
   tümünü göster