1. 3451.
    +1
    annem dürttü. bu dürtmenin anlamı "git babanın elini öp"tü.
    öpecem tabii amk.
    gittim yanına eğildim elini öpmeye ama çekti elini amk.
    ben el öpmeye eğilmiş değil, gibilmeye domalmış gibi kaldım ortada.
    sinirlendim çıktım gittim bahçeye.
    peşimden özlem geldi.
    "abi nasılsın çok özledim" gibilerinden konusuyo ama farkındayım az önceki züt oluşumu unutturcak hareketler yapmaya çalıştığının.
    "ben de seni çok özledim" dedim.
    mallık benimki amk. kaç aydır kızla da buluşmuyorum. buluşsam anlayacak durumları, çalıştığımı, maltepeden taşındığımı falan anneme soyleyecek laf arasında üzülmeler üzülmeler...
    "heyecanlımısın lan?" dedim
    "abi anneme farkettirmiyorum da çok heyecanlıyım ya" dedi
    "farkettirmesen nolcak? kadın anlamıyo sanki" dedim
    "abi çok heyecanlıyım ya" dedi
    "babannem nerede? yok evde göremedim" dedim
    "halama gitti abi" dedi
    sonra baktım ona. heyecanı nasıl belliydi.
    sarıldım kardeşime. evden cıkma vakti gelene kadar hiç girmedim içeri. tekrar babamla karsı karsıya, yüz yüze gelmek istemedim.
    vakit geldiğinde babam çıktı kapıya. arabaya bindi.
    istinye'deki kamil koç ofisinden bincez amk servise. babam da bizi istinyeye bırakıp dönücek.
    annemle vedalaştılar. uğurun annesi falan geldi uğurlamaya.
    amk sanki kızı orda bırakcaz. kayıt olup, yurt falan ayarlayıp geri dönücez. okulun baslamasına hemen hemen 1 ay vardı ama işte kime anlatıyosun ki?
    arkamızdan su dökmeler, küçük kardeşimin "ben de gidicem" diye ağlamaları ile bindik arabaya.
    babam direksiyonda ben sağ önde kardeşim arkada gidiyoduk.
    yolda babannem aradı kardeşimi onla konustular. o zmana kadar bana cok laf düşmedi. zaten peder konusmuyo amk benle düşse nolcak?
    onların telefon konusması bitene kadar saçma bi sessizlik oldu arabada.
    kapatınca telefonu normale döndü herşey.
    normale döndü de o yeniköy'ün önünden geçiş yok mu amk?
    içim eridi, bağırasım geldi de attım içime.
    hani herkesi özledim de mavi'yi de özlemiştim lan.
    yeniköyden geçip gttiğimizde geldim kendime.
    çok sürmedi istinye kamil koç ofisine geldik.
    hemen içeri gittik tipik "sevisin gelmesine ne kadar var" muhabbeti yaptık. 10-15 dk vardı.
    kız kardeşim ve babam arabada oturuyodu ben dışarı çıktım.
    oturdukça surat yapıyo amk. bari dedim ineyim de rahatlasın adam.
    ···
   tümünü göster