1. 151.
    0
    Cehennemde Bir Mevsim

    Aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne
    bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların
    döküldüğü bir şölendi.
    Bir akşamdı dizimi oturttum Güzelliği-Terslik
    edecek oldu-iler tutar yerini bırakmadım ben de.
    Bayrak açtım adalete karşı.
    Aldım başımı kaçtım. Ey büyücüler, size ey
    bahtsızlık, ey nefret, hazinem size emanet.
    Azmettim, söndürdüm içerimde insan ümidi adına
    ne varsa. Bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım
    üzerlerine boğayım diye cümle sevinci.
    Cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken
    mavzerlerin kabzalarını. Seslendim salgınlara,
    boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. Tanrı
    bildim musibeti. Gırtlağıma kadar battım çamurlara.
    Cürümün ayazında kurundum. Hop oturup hop
    kaldırdım çılgınlığı.
    Bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı.
    Derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak
    üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak
    geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim.
    Hayırmış meğer o anahtarın adı-Anlaşıldı ben bir
    düşteymişim.
    'Sen canavar kalacaksın... ' falan filan... atıp
    tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan.
    'Ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle
    bağışlanmaz günahın.'

    Ah, canıma yetti arttı-Kuzum şeytan, ne olur daha
    bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda
    kalmış alçaklıklar vara dursun, sen ki yazarda tasvir,
    öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için
    kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları.

    Arthur Rimbaud
    ···
   tümünü göster