güldüren fıkralar

şimdi bizim bi aga var. bu işe giderken bi sabah farklılık olsun diye başka bi yol kullanmak istemiş.
sakin sakin yürürken karşıda bi apartman dairesinin penceresinde bi hatun görmüş. ama ne hatun..
dekolte kıyafet göğüsler top gibi yüz çok tatlı saçlar uzun harükuleyt bi vücut...
hatunu şevkle seyrederken hatun buna bakıp eliyle gel işareti yapmış.
adam şaşırmış tabi kanı donmuş bakmış sağına soluna arkasına gözler ve ağız açık demiş ben mi?
hatun evet demiş sen, gel. adam hemen koşa koşa girmiş apartmana daha o kata gelmeden
hatun kapıyı açıp atlamış adamın kucağa ve içeri girmişler ateşli dakikalar başlamış.
neyse bizim adam halletmmiş işini kemerini falan takarken bi odadan iri kıyım bi adam çıkmış: "Ans"
'ulan sen benim karıyı nasıl zikersin' demiş Ans 'gel buraya ben de seni zikicem'
bizim adam üç buçuk tabi 'şey yok ben öyle böyle' derken Ans almış adamı çapraza başlamış pompaya ve yollamış onu.
ertesi gün adam yine aynı yoldan efkarlı efkarlı yürürken
yine aynı pencerede aynı hatunu görmüş hatun yine çağırmış bunu ama adam naz yapmış
demiş gelmem. hatun da 'ama Ans yok bugün hayatım gel' demiş.
Adam hatunun cazibesine yemik düşüp yine eve girmiş ve yine aynı olay ans boruyu döşemiş adama.
gel zaman git zaman her gün aynı olay yaşanmış.
Bizim adam akıllanmamış mı hiç, akıllanmış elbet ama hatundaki cazibeyi düşünün işte..
1-2 ay sonra aynı muhabbet, çağırmış hatun yine bunu pencereden ciksi hareketler dil çıkarmalar öpücük yollamalar falan.
Eklemiş bir de "Bu sefer her şeyin üzerine yemin ederim ki Ans yok bebeğim... "
Bizim adam da 'gelmem' demiş her günkü aynı inatçı ifadesiyle.
hatun tabi her gün bu adamı tavladığını bildiği için "Ama Ans gerçekten yok!" demiş.
Adam da demiş ki:
"Amk Ans yoksa ne gib aramağa gelcem oraya"