1. 26.
    0
    Bir müddet sessiz bekledikten sonra mırıltı halinde dudaklarından dökülmeye başladı kelimeler:

    -Sen, nasıl bu sırrı kimseye söyleyemiyorsan, ben de söyleyemiyorum. Artık orta yerimden çat diye çatlayacağım. Geceleri kâbus görüyorum. Eğer benim de katil olmamı istemiyorsan beni dinle. Bana inan... Sana yemin ederek söylüyorum. Senin karının namussuzluğu yok. Benim de senin namusunda zerre gözüm olmadı. Kimsenin namusunda da olmaz. O akşam sana söylediğim söz, benim o durumu bildiğimden değildi. Bana da boşboğaz karım söylemişti. O an şaka olsun diye ağzımdan çıktı. Çıkmaz olaydı. Sonucun böyle olacağını bilsem söyler miydim? Ama artık çok geç. Sen bir öfkenin kurbanı oldun. iş işten geçtikten sonra da yapacak birşey kalmamıştı. Bu cinayetin o akşamki konuşmamızdan olduğunu anladım ama elimden birşey gelmiyordu. Buraya senden özür dilemek için gelmedim. Çünkü özür dileyecek bir yüzüm yok. Ben çok büyük terbiyesizlik ettim. Ama en azından, "O çok sevdiğin karının iffetiyle öldüğünü bil" diye geldim. Hiç olmazsa müsterih olursun. Ben ceza almıyorum ama, merak etme ben de çok yaşamam. Çünkü yüreğim kan ağlıyor.
    ···
   tümünü göster