1. 26.
    0
    Paranın zekatını veriyor musun deyince yanlış düşündüğün içinutandım.. Evet veriyorum dedim... Konuşmasına ağır ağır devam etti... >> Sizden önce üç kişi ile daha görüştüm hepsi de zengindi, güvendikleri tekşeyleri paralarıydı. Bütün konuşmaları paraya zenginliğe dayanıyordu. Dineait hiçbir bilgileri yoktu ve namaz bile kılmıyorlardı. Size ilk sorumnamaz oldu çünkü namazı doğru olan ve huşu içinde kılan bir insandan zarargelemez. Ailesinin hakkını gözetir haksızlık yapamaz. Herkes için eniyisini en güzelini ister. Kimseyi hor görmez ve ezmez. Böyle insanı bütünmahlukat sever, mahlukatın sevdiğini de Allahü teala sever. Allahü tealanınsevdiği kul ise makbul edilen kuldur... ve devam etti konuşmasına... Sonrazekatı sordum çünkü o parada fakirlerin hakkı da var. Fakirlerin hakkınıgözetmeyen eşinin hakkını da gözetmez. Allahü teala ondan nasıl razı olurki... >> Ne kadar doğru konuşuyordu konuşmaları beni çok mutlu etmişti. Dünyalıkbir şey istemiyorum diye dem etti... Yan taraftaki kitaplığı göstererekokuduğu kitapları gösterdi. Görünce çok mutlu oldum çünkü benim okuduğumEhli sünnet Alimlerinin kitaplarını okuyormuş. Ben kızarıp terliyordumnedense, elimdeki bez mendil de iyice ıslanmıştı. Benim ise kıza soracağımbir şey kalmamıştı,ben sormadan herşeyi anlattı bana. Son olarak annemlekonuşmak isteti, ben dışarı çıkmak için ayağa kalkınca elimdeki mendil yeredüştü. Yere göz gezdirdim ama göremedim dışarı çıktım... >> annemle de on dakika kadar konuştular içeride, annem çıkınca evden izinisteyip ayrıldık. iki tarafta birbirinden memnun olmuştu. Anneme içeride nekonuştuklarını sordum. Anneme nasıl davrandığımı ailemle olan ilişkilerimisormuş. Çünkü anne ve babanın razı olmadığı bir evlattan Allahü teala razıolmazdı. Eve gidince konuyu babamla konuştuk çok sevindi... abdest aldım ikirekat namaz kıldım odamda sonra birkaç gün önce gördüğüm rüya geldi aklıma... Elimdeki sabır kılıcıyla zorlukları aşmak nasip olmuş ve sonuca ulaşmıştım... Bu günden itibaren düğün hazırlıklarına başlayacaktık artık... >> Söz kesilip aileler arasında yüzük takıldı. Düğün konusu biraz sıkıntılıolmuştu... akraba tarafı çalgılı olmasında ısrar ediyor ,ben ise diniyönden olmayacağını anlatmaya çalışıyordum. Ben yumuşak huylu oldukça onlardaha fazla üzerime geliyorlardı. Düğün çalgılı olurmuş onlara göre. Cenazeevi gibi dualar edilip mevlit okutulmazmış... Ne yapacağımı şaşırmış ve iyicebunalmıştım. Defalarca haram olduğunu anlatsam da çalgısız olmasıgerektiğini kabul ettiremiyordum... Bir akşam evde akrabalarla toplandık bukonu hakkında konuşuyorduk. Bir şartla isteğinizi kabul ederim deyincehepsi şaşırdı... herkes gözlerini bana çevirmiş ne diyeceğimi bekliyorlardı.Öldüğümde mezara benimle girecek olan varsa ve benim yerime hesap vermekisteyen olursa kabul edeceğimi söyledim... Kimse yüzüme bakmıyordu artıkutanmışlardı açıkçası... Bu konu da böylece şekilde kapamış oluyordu... >> Bir Perşembe günü kız tarafıyla sözleşip düğün alış verişine çıktık... Nişanlım sanki yanımda köle gibi duruyordu. Ben ne göstersem olur beğendimdiyordu. Bir insan bu kadar mı mütevazi bu kadar mı ince olabilirdi. Onunbu durumunu gördüğüm zaman ben en kaliteli en güzel olan eşyalarıalıyordum. Onu mutlu etmek için elimden geleni yapmak istiyordum... Evimizidöşemiştik her şey çok güzel gidiyordu... düğün günü gelip çatmıştı... heyecandan ölecek gibiydim elim ayağıma dolaşıyordu adeta. Düğün tamistediğim gibi olmuştu... >> Evliliğimizin ilk yılları diğer evlikler gibi tartışma ya da kavga ilegeçmiyordu. Biz islamın etrafında birleşmiştik. Hiçbir sorunumuz daolmuyordu. Eşimin zekasına güzel ahlakına güler güzüne hayrandım... Onsuzzaman geçmiyordu, işteyken fırsat buldukça arıyordum, sesini duyuncada çokmutlu oluyordum. Konuşmasında içimi rahatlatan bir tesir vardı. Bunu nasılyapıyordu bir türlü anlayamıyordum. Eve gittiğimde beni her zaman güler yüzile karşılardı, o anda bütün yorgunluğum giderdi. Yemek hazırlarken yardımederdim. Sen otur yorgunsun der, ben de içeri gidip otururdum. Onunüzülmesini hiç istemiyordum çünkü. Her ne isterse yerine getirmek için canatıyordum... Benden bir şey istesin diye gözlerinin içine bakardım. Arada birarabamla gezerdik, gezdirince mutlu olurdu... Yine bir gün gezdirmek içinçıkıp arabaya bindik. Dönüp bana baktı. Sabır çok güzeldir, sabır insanı buaraba gibi ulaşmak istediği yere zütürür dedi. Neden böyle bir şeysöylediğini anlamamıştım... biraz gezip eve gelmiştik... Birkaç gün önce yatakodasının kapısı bozulmuş, kilidi zor açılıp kapanıyordu.>> Geçen gün mahallemizde hırsızlık olayı olduğu için odamızın kapısınıkilitliyorduk... Bir haftadır eşimin midesi bulanıyor bunun içinde gecelerisık sık kalkıyordu... benim uykum çok hafif olduğu içinde hemen uyanıyordum... O gece tekrar midesi bulanmış olacak ki kalktı, kalktığını hissedipgözlerimi açtım ama uyandığımı anlamadı. Yavaş yavaş kapıya doğruilerledi... Fakat o anda gözlerime inanamayacağım bir olay gerçekleşti... >> Ben rahatsız olmayım diye kilitli olan kapının anahtarına bile dokunmadı... kapı kilitliydI Eşim Bismillahirrahmanirrahim dedi ve kapıyı açmadan dışarıçıkmıştı. Bu durumu görünce kalbimin atışları hızlandı terlemeye başladım... yataktan kalktım gözlerim, kapıya odaklanmıştı... yatak odasının camındanlavabonun ışığı belli oluyordu... >> Lavaboda elini yüzünü yıkayıp ışığı söndürdü. Ben hemen yatağa yatıpuyuyormuş gibi yaptım. Fakat eşim kapıyı açmadan odaya girdi... Kalpatışlarım iyice artınca dayanamadım uyanmış gibi yaparak Yatakta doğrulupoturdum... Eşimin yüzüne baktım... adeta güzü nurlanmış parlıyordu... Uyandığımıgörünce gülümseyerek yüzüme baktı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster