1. 176.
    0
    hızlıca tekrar giyinip tekrar parmak uçlarında kapıyı çektim. aşağı indiğimde neyse ki sızmamıştı. meraklı gözlerle bana bakıyordu. annemlerin eve erken döndüğünü söyledim. kızın "madem annenler erken dönmüş, demedi mi sana nabıyon aga bi gelip bi gidip" diye sormayışı işimi kolaylaştırdı. belli ki ilk tanışma aşamasında okuduğu kitaplardan ya da eğitim geçmişinden bahsederek zekiymiş gibi gözüken ancak gerçekte dümdüz hatunun tekiydi. her neyse sonuçta bir gecelik olacağını düşündüm. kararı bana bırakacağını çok iyi bildiğimden, usülen "nereye gidelim?" diye sordum. hem tüm bunlar yaşanırken bu soru bana düşünmek için vakit kazandıracaktı. derken aklıma paragöz eczacı selim abi geldi. o bu işleri iyi bilirdi. hem paragöz olduğundan her gün nöbetçiydi. kız bilmiyorum derken, bombayı patlattım: "yalnız prezervatif yok bende." kız gayet yutmuş gözüküyordu. hani her mühendislik öğrencisinin, her türk gencinin hele hele haftasonları bir bara ava çıkan gençlerin cüzdanının bir köşesinde prezarvatif olacağını da mı tahmin edemiyordu? hadi onu geçtim, eve çıkıp gelmiştim. nasıl bir salak olmalıydı ki insan, sevişeceği kesinken prezervatifi unutacaktı. elbette bunların hepsi, eczaneye gidebilmek için uydurduğum hikayenin bir kısmıydı. "hem geçen şöyle hatun zütürdüm, böyle kaldırdım diyen muallak selime de hava olur amk." dedim. arabayı çalıştırdım. bir sonraki durağımız, kazandığı paraları huurlara yediren eczacı selim abiydi...
    ···
   tümünü göster